28 Aralık 2018
Hint Okyanusu’nda 26 Aralık 2004’te meydana gelen 9,1 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunamide hayatını kaybeden 230 bin kişi felaketin 14’üncü yılında anıldı.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Osmanlı Malay Dünyası Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (FSM OSMAD) ile Türkiye’deki Açeliler Topluluğu tsunaminin 14’üncü yılında kayıpları anmak ve bölgede faaliyetlerini sürdüren Türk yardım kuruluşlarının tecrübelerini, gözlemlerini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla Topkapı Yerleşkesi’nde “Teşekkür Ederiz Türkiye” başlıklı bir anma programı düzenledi.
Endonezya, Malezya, Tayland, Sri Lanka ve Hindistan başta olmak üzere 14 ülkede 230 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan deprem ve tsunami en çok Endonezya’nın Açe eyaletini etkilemişti. Öyle ki Açe’de 170 bin kişi hayatını kaybetti. Türkiye o günlerde uluslararası alanda en büyük yardım kampanyalarından birine imza atarak felaketin açtığı yaraların sarılmasında önemli bir rol oynadı. Türk yardım kuruluşları kalıcı projeleriyle bölgede faaliyet göstermeye devam ediyor.
“Türk halkına içten şükranlarımızı sunarız”
Programın açılışında konuşan Endonezya Cumhuriyeti Başkonsolosu Herry Sudrajat, Açe tsunamisinin insanlığın vicdanını acıtan bir trajedi olduğunu dile getirerek, “Bu hadise dünyanın içini acıttığı için dünyanın her tarafından yardım aldık. 44 ülke tarafından yardımların organize edilmesi için bir organizasyon kuruldu. Tsunaminin yaşandığı dönemde uluslararası camiadan aldığımız yardımın toplamı 9 milyar dolara ulaşmıştı. Türkiye’nin desteğinin ise ayrı bir önemi var. Bu yüzden Türkiye’ye ve kardeş Türk halkına içten şükranlarımızı sunarız.” dedi.
“Endonezya İslâm dünyasının ileri karakoludur”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Genel Sekreteri Alim Türkyılmaz hadisenin 14 yıl önce yaşanmış olmasına rağmen hala etkisinin hissedildiğini hatırlatarak yaşanan acının büyüklüğüne dikkat çekti. Endonezya’nın zorlu şartlara rağmen kendi ayakları üzerinde durabildiğini ifade eden Türkyılmaz, söz konusu ülkenin İslâm dünyası için bir ileri karakol niteliğinde olduğunu kaydetti.
Tsunaminin tanıklarından olan Türkiye’deki Açeliler Topluluğu Komite Başkanı Muhammed Haykal ise o günlerle ilgili yaşadıklarını anlatırken, Türkiye’nin yardımlarına müteşekkir olduğunu ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Özay’ın yönetimiyle yapılan panelde Özay, Türkiye’nin 14 yıl önce bölgede önemli bir rol üstlendiğini ve yardımların bugün de etkisini gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye’nin o dönemde bölgeye yaptığı yardımlar hakkında bilgi veren Türk Kızılayı Genel Sekreteri Hüseyin Can, tsunaminin ardından bölgeye en yakın lojistik üs olan Bangladeş’teki ekiplerin süratle bu bölgeye yönlendirildiklerini ve acil ihtiyaçların tespitiyle göreve başladıklarını söyledi. Burada, beslenme, giyecek, battaniye, çadır, prefabrik konut ve bunun gibi pek çok destekle bölge halkına yardımcı olduklarını anlatan Can, Kızılay’ın beşeri ve doğal afetlere çok pratik şekilde müdahale edecek yetkinliğe sahip olduğunu aktardı.
“Banda Açe İstanbul Yetimhanesi’ni kurduk”
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Osman Atalay,
İHH’nın tsunaminin ardından bölgede yardım faaliyetlerine katıldığını ve burada çocukları korumayı öncelikli görev olarak kabul ettiğini söyledi.
Bölgenin yetimlerini korumak için İHH olarak Banda Açe’de 2005’te bir arazi satın aldıklarını anlatan Atalay, “Banda Açe İstanbul Yetimhanesi’ni kurduk ve çok şükür 14 senedir bu merkezin tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. İşin çok güzel tarafları var. Bu yetimhanedeki çocuklarımız büyüyor, farklı farklı ülkelerde okumaya başlıyorlar. Örneğin Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde burslu okuyan 3 öğrencimiz var. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okuyan var… Çeşitli ülkelerde, çeşitli üniversitelerde okuyorlar… Sonra onlar da ülkelerine dönüp insanlara hizmet edecekler.” diye konuştu.
Foto muhabiri ve belgeselci Coşkun Aral ise Haberci programı için 2001 yılında çektiği Endonezya belgeselini katılımcılara izletti.
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın da katıldığı anma programı hediye takdimleri ardından sona erdi.