18 Ocak 2017
Üniversitemiz ve Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği’nin (ÜNDER) işbirliğiyle düzenlenen “Anayasa Değişiklikleri Ne Getiriyor?” panelinde hukukçular tarafından anayasa değişikliği teklifi değerlendirildi.
Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği Genel Başkanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Kurulay’ın başkanlığında, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Refik Korkusuz ile Yrd. Doç. Dr. Murat Tümay ve Hukukçular Derneği Başkanı Av. Mehmet Sarı konuşmalarını gerçekleştirdi. Panel, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Fahameddin Başar, Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Fevzi Yılmaz ve Genel Sekreterimiz Alim Türkyılmaz’ın yanı sıra akademisyen ve öğrencilerden yoğun ilgi gördü.
Doç. Dr. Muhammet Kurulay, medyada anayasa değişikliği üzerine çokça konuşulsa da halkın çoğunluğunun net bilgiye sahip olmadığını belirterek ne tür değişikliklerin yapılacağı hususunda hukukçuların bilgi vermesinin önemli gördüğünü ifade etti.
“Başkanlık Değil, Cumhurbaşkanlığı Sistemi”
İlk panelist Prof. Dr. M. Refik Korkusuz, teklifle getirilen yeniliklerin ve kaldırılan düzenlemelerin karşılaştırmalı tablosu üzerinden açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanının yetkilerinin arttırıldığı eleştirilerine gerek olmadığını belirten Korkusuz, sistemin bir başkanlık sistemi değil, bir cumhurbaşkanlığı sistemi olduğunu söyledi. Korkusuz, yürütmenin aynen korunup yetkinin Cumhurbaşkanına bağlı bakanlıklara verileceğini belirterek sistemin yüzde 98 aynı kalacağını aktardı.
“Anayasa Değişikliği Demokratik Arayışın Bir Parçası”
Gücün tek noktada toplanacağı eleştirileri üzerine konuşan Av. Mehmet Sarı, değişikliğin eleştirenlerin söylediği gibi seçimi öteleyen bir sistem getirmeyeceğini, temelinde yapılan şeyin demokratik bir arayışın parçası olan hükümet sistem değişikliği olduğunun altını çizdi. Düzenlemeyle sistemin asla bir rejim değişikliği, monarşi ya da krallığa evrilmediğini vurgulayan Sarı, yakın geçmişte yasama faaliyetleri bakımından parlamenter sistemin birçok açmazıyla karşı karşıya kalındığını, özellikle 1990 seçimlerinde parlamenter sistemin içinden çıkan koalisyonlu yapının suiistimallere sebebiyet verdiğini ifade etti. Sarı, “Mevcudun barındırdığı riskler bakımından yeni sistem arayışına ihtiyaç olduğunu vurgulamak gerekir.” diye konuştu.
“Doğal Süreç Başkanlığı Gerektiriyor”
Parlamenter sistemlerde yetkileri kısıtlı olan cumhurbaşkanına önemli yürütme yetkileri verdiğinden mütevellit 1982 anayasasının aslında saf bir parlamenter sistem kurmadığını ifade eden Doç. Dr. Murat Tümay, mevcut durumun ya saf bir parlamenter sistemi ya da başkanlık sistemini tercih etmeyi gerekli kıldığını belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılında 367 kararı vermesi üzerine cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçimi yoluna gidilmesinin parlamenter sistemden fiili olarak uzaklaşıldığının göstergesi olarak tanımlayan Tümay, bu nedenle sistemin doğal süreç içinde başkanlığa evrildiğini ifade etti.
Konuşmaların ardından dinleyici sorularıyla devam eden program, katılım belgelerinin takdimiyle sona erdi.