Sevenleri Semavi Eyice’yi Anlattı

6 Aralık 2019

Sanat tarihçisi Semavi Eyice öğrencileri ve sevenlerinin katıldığı programda yâd edildi. Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen Semavi Eyice’yi Anma Programı’na Sinan Genim, İlhan Hattatoğlu, A. Sefa Özkaya, Prof. Dr. Hülya Tezcan ve Belkıs Kamut Aktürk konuşmacı olarak katıldı.

Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Dr. Latife Aktan Özel’in sunumuyla Kandilli Yerleşkesi’nde düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, her yıl sanatın veya edebiyatın usta bir ismini andıklarını söyleyerek, bu yıl Semavi Eyice’yi anmak istediklerini kaydetti.

Semavi Eyice’nin ilk öğrencisi olan sanat tarihçisi İlhan Hattatoğlu, Eyice’yi daha çocuk yaşlarda, o talebeyken tanıdığını belirterek, “Babamla bir gün rahmetli Süheyl Ünver’in muayenehanesine gitmiştik. Kapı açıldı genç bir delikanlı geldi. Gelen kişi Eyice idi. Ünver, onu babama İstanbul’un minarelerini en iyi bilen kişi olarak takdim etmişti. Seneler sonra hocanın talebesi olarak minarelerle ilgili çalışmalarının resimlerini ben çektim.” ifadelerini kullandı.

Hattatoğlu, Eyice ile hoca-talebe ilişkisinin yanında dostluklarının da olduğunu söyleyerek, akademik çalışmalar için Türkiye’nin dört bir yanına gerçekleştirdikleri seyahatlerden söz etti.

“Semavi Hocanın güvenirliği yüzde yüzdür”

Semavi Eyice’yi yakından tanıyan mimar Sinan Genim ondan çok şey öğrendiğini dile getirerek, “Semavi Bey vefat ettiği güne kadar merak ve heyecanını kaybetmedi. Her türlü bilgiyi ondan alabilirdiniz. Semavi Bey’e benzer insanlar yetişmesi için bu merakı geri getirmeliyiz.” dedi.

Eyice’nin kültür tarihimizde birer hazine olarak değerlendirilecek yüzlerce makalenin müellifi olduğuna işaret eden Genim, “Onun makaleleri her zaman başvuracağınız ve bilgi olarak doğru olduğuna emin olduğunuz makalelerdir. Çok sayıda yayın var ama müellifin ismi çok önemli. Semavi Hocanın güvenirliği yüzde yüzdür. Fransızca ve Almancaya hâkimiyeti nedeniyle pek çok kaynağa birinci elden erişip, onu günümüze kendi yorumlarıyla aktarması, çok uzun yıllar daha kolay kolay geçilemeyecek bir durumdur. Eriştiği pek çok kaynak, yazdığı pek çok makale bugün ortadan kalkmış anıtlar ve yapılar hakkındadır. Erken davranarak bunları belge halinde sunması nedeniyle de onu rahmetle anmamız gerekiyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Öğrencilerini ailesinden kabul ederdi”

Sanat tarihçisi ve Eyice’nin öğrencisi Prof. Dr. Hülya Tezcan ise Eyice’nin derslerde takip ettiği metottan çok etkilendiğini ve daha üniversitenin ilk yıllarında lisans tezini onunla yapmaya karar verdiğini belirterek şöyle devam etti:

“Hayatımdaki en önemli insanlardan biridir. Bana akademisyen olmanın yolunu göstermiştir. Her yaptığım çalışmamda hocamın değerlendirmelerini göz önünde bulundurarak daha bir titiz çalışırdım. Bu yüzden de Hocamın değerli katkılarıyla yayınlanan ve alanında kaynak kitap olarak kullanılan doktora tezimin tamamlanması 11 yıl sürdü.”

Eyice’nin kendisini en çok etkilediği yönlerinden birisinin aile ilişkileri olduğunu anlatan Tezcan, “Bizleri de yani öğrencilerini de ailesinden kabul ederdi. Bayram ziyaretleri yapardık hocamıza. Bazen biraz sert ve fazla eleştirel olduğunda hocamızın eşi Kamuran Hanım onu çok güzel idare ederdi. Hoca ile öğrenci arasında tampon görevi görür her zaman moral olarak bizlere destekte bulunurdu.” dedi.

“Okuduğuyla yaşayan, okuduğuna dâhil olan biriydi”

Semavi Eyice’nin son öğrencisi televizyon programcısı Belkıs Kamut Aktürk hocanın son öğrencisi ile ilk öğrencisini bir araya getiren böyle bir etkinlikte yer aldığı için çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Üniversiteden beri gazetecilik ve televizyonculuk yapıyorum, ne zaman başım sıkışsa ya da kafam karışsa kendisi bana destek olmuş ve yönlendirmiştir. Özellikle İstanbul’un tarihi mekânları üzerine yaptığımız programlarda hocama nelerin anlatılacağı ya da nelerden kaçınılacağını hep sorardım. Onun bakış açısıyla programlar başka bir özellik kazanırdı.” diye konuştu.

Eyice ile birkaç anısından bahseden Aktürk, “Hocama bir gün ‘bu kadar şeyi nasıl aklınızda tutabiliyorsunuz’ dedim. ‘Okuyorum evladım dedi.’ Okuduğu hiçbir zaman silinmiyordu. Çünkü okuduğuyla yaşıyordu. Okuduğuna dâhil oluyordu. Ekmeğin okkayla satıldığı zamanlardan 15 milyonluk İstanbul’un tüm zamanına tanıktır.” ifadelerini kullandı.

Aktürk, hastalık dönemlerinde de Semavi Eyice’yi sık sık ziyaret ettiğini söyleyerek Eyice ile son röportajı yapmanın da kendisine nasip olduğunu belirtti.

Yazdığı makalelerin isimleri 200 sayfalık bir kitap oldu

Semavi Eyice’nin yazdıklarıyla çok fazla kültürel ve tarihi eseri yok olmaktan kurtardığını kaydeden harp tarihi uzmanı ve askeri strateji uzmanı A. Sefa Özkaya, “Yazdığı bin 500’e yakın ansiklopedi ve makalenin sadece isimlerini alt alta yazdığınız zaman 200 sayfalık bir kitap oluyor. Ve bu kitap yayınlandı. Sadece isimleri 200 sayfa tutan böylesine muazzam bir külliyat ancak Semavi Hoca gibi meraklı bir kişi tarafından yazılabilirdi.” dedi.

Eyice’nin tarihi şahsiyetlerin biyografilerine çok meraklı olduğuna, bu merakla 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’ya gittiğine dikkati çeken Özkaya, “Yazdığı makalelerde tarihi şahsiyetlere duyduğu ilgiyi görürsünüz. Bu ilgi onu 2. Dünya Savaşı’nın göbeğinde olan Almanya’ya götürdü. Almanya’dan gelen bütün trenler insanlara dolu bir şekilde Türkiye’ye gelirken trende giden tek yolcu oydu. Çünkü duymuştu ki dünyanın en iyi Bizans sanatı tarihi uzmanı Alfons Maria Schneider Almanya’da. Nitekim kaldığı ev kendisi orada yokken bombardımanda isabet alıyor. Öyle bir yere ilim uğruna giden bir insandı.”

Konuşmaların ardından dinleyiciler de Semavi Eyice’ye olan sevgilerini paylaştı. Dinleyiciler arasında bulunan Eyice’nin kızı Gülsen Eyice de babasını çok özlediğini, onun anısını her zaman yaşatacaklarını söyledi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.