
Kadim medeniyetimizin iyilik, adalet ve ilimle yoğrulmuş mirasını; bilim dünyası ve toplumla buluşturmayı amaçlayan Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezimiz törenle açıldı.
Akademik birim sayısını gün geçtikçe artıran Üniversitemiz bünyesinde Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Medeniyetimizin temel taşlarından biri olan "Vakıf" konusunu daha derinlemesine araştırmayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedefleyen Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi, Ayasofya Yerleşkesi Gülhane Binası'nda düzenlenen törenle açıldı. Törene; Rektörümüz Prof. Dr. Nevzat Şimşek, Rektör Yardımcımız ve Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Turan Gökçe, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Saadetdin Herdem, Vali Yardımcımız Mehmet Sülün’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
"Vakıflar Geleceğe Yön Veren Kurumlardır"
Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Nevzat Şimşek, vakıfların geçmişle gelecek arasında köprü kuran ve toplumu ileri taşıyan yapılar olduğunu belirtti. Rektörümüz, tarihte vakıf medeniyetinin yalnızca yardım ve hayır işleri ile sınırlı kalmadığını, eğitim, bilim, sanat, kültür ve toplumsal yaşamın tüm alanlarında toplumun şekillenmesinde hayati rol oynadığını vurgulayarak, "Vakıflar, geçmişin mirasını koruyan ve geleceğe yön veren en önemli kurumlardan biri olmuştur. Bizler de bugün, bu köklü mirası bilimsel bir çerçevede incelemek ve günümüz akademik dünyasına kazandırmak amacıyla bu merkezi kurmuş bulunuyoruz." dedi.
"Vakıf Bilincini Toplumun Her Kesimine Yaymak Temel Hedeflerimiz Arasındadır"
Vakıf kültürünü ve medeniyetini derinlemesine araştırarak, bu mirası dünden bugüne, bugünden de geleceğe taşımayı hedeflendiklerine vurgu yapan Rektörümüz, "Bu doğrultuda, vakıfların tarihsel süreçte toplumsal yapıyı nasıl şekillendirdiğini araştırmak, vakıf belgeleri ve vakfiyeler üzerinden akademik çalışmalar yapmak, günümüz sivil toplum yapısına katkı sunacak projeler üretmek ve vakıf bilincini toplumun her kesimine yaymak temel hedeflerimiz arasındadır." diye konuştu. Rektörümüz, Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin sadece tarihi incelemeler yapmakla kalmayacağına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "STK çalışmalarıyla da vakıf sisteminin günümüz dünyasında nasıl daha etkin hale getirilebileceği üzerine araştırmalar yapacağını özellikle vurgulamak isterim. Bu merkez, Vakıflar Genel Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası akademik camia ile iş birliği içinde çalışarak vakıf kültürünü, sosyal kalkınma ve akademik disiplinler açısından yeniden ele alacak projeler üretecektir. Merkezimizin ülkemiz ve insanlık için hayırlı olmasını diliyorum."
"Merkez, Araştırmacıların Ortak Projelerde Buluşma Noktası Olacak"
Rektör Yardımcımız ve Vakıf Kültürü ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Turan Gökçe, merkezin disiplinler arası iş birliği ile yürütülmesi gereken vakıf çalışmalarını kurumsal yapıya kavuşturacağını belirtti. "Merkez, araştırmacıların ortak projelerde buluşma noktası olacak." diyen Rektör Yardımcımız Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kuruluş kanununa göre, adında 'vakıf' ibaresi bulunan iki yükseköğretim kurumundan biri olan üniversitemiz, beş tarihi vakfa bağlı olarak kurulmuştur. Bunlar Fatih Sultan Mehmet Han, Nurbanu Valide Sultan, Hatice Turhan Sultan, Mimar Sinan ve Hacı Abdülaziz Ağa vakıflarıdır. Bu da üniversitemize, kurucu vakıflarımız başta olmak üzere, en az 1000 yıllık geçmişi olan Türk vakıf tarihi, kültürü ve medeniyeti üzerinde akademik çalışmalar yaparak, bilimsel bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi değere dönüştürerek devlet ve toplumun hizmetine sunmak gibi önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Kuruluşundan itibaren bu bilinçle hareket etmiş olan Üniversitemiz, mevcut akademik birimler üzerinden gerçekleştirdiği bilimsel faaliyetlerle tarihi sorumluluğunun gereğini yerine getirmeye gayret göstermiştir."
"Vakıflarımız Kurulduğu Topraklara Can Suyu Oldu"
Açılışa katılan İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sülün ise merkezin hayırlı olmasını temenni ederek, "O kadar güzel bir medeniyetimiz var ki bunun en önemli parçasının vakıflarımız olduğunu düşünüyorum. Ecdadımız, her zaman vakıfları birer ‘vefa müessesesi’ olarak gördü. Kazandığı serveti vakıflar vasıtasıyla insanlığın hizmetine sundu. Dertlere dermen oldu. Dünyada hiçbir toplumda olmayan anlayışla kalpleri ve gönüllüleri fethetti. İmarethanesinden şifahanesine, camisinden çeşmesine binlerce eser ile coğrafyamıza ve insanlığa hizmete devam eden vakıflarımız, kurulduğu topraklar can suyu oldu, olmaya devam ediyor. Sivas’ta, Gaziantep’te ve İstanbul’umuzda buna hep şahit oldum. Hayır işlerinin kurumsallaşmış hali olan vakıflarımız, medeniyetimizin insani yanı oldu. Bizlere düşen de varisi olduğumuz bu medeniyeti en güzel şekilde sürdürmek ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bu sebeple Vakıf Kültürü Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezimizi bu geleneğin geleceğe taşınması yönüyle çok kıymetli buluyorum." değerlendirmesini yaptı.
Bilgi Şölenine Dönüşen Panel
Açılış programının ardından "Vakıf Kültürü ve Medeniyet" üzerine panel gerçekleştirildi. Panelde, emekli öğretim üyemiz Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Murtaza Bedir, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Eyüp Sabri Kala, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Tahsin Özcan ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Süleyman Kaya konuşma yaptı. Panel, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.