Hiper Çocuktan Hiper Bireye
03 Haziran 2021

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı tarafından düzenlenen “Hiper Çocuktan Hiper Bireye” panelinde üstün yetenekli ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip bireylerin (DEHB) çocukluktan yetişkinliğe uzanan deneyimleri, eğitim-öğretim hayatlarına dair eksiklikler, problemler ve öneriler konuşuldu.

Çocuk Gelişimi Programı Öğr. Gör. Mine Kazancı Gül’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin ilk konuşmacısı Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilgiler ve Türkçe Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Oruç, “Üstün Yetenekli Çocukların Öğretmeni Olmak” başlıklı konuşmasında üstün yetenekli öğrencilerin eğitimiyle ilgili eksikliklere, bu alanda öğretmen eğitiminin gerekliliğine dikkati çekti.

Üstün yetenekli öğrencilerin ilkokulda kısmen uygun eğitim aldıklarını ortaokul ve lisede ise bunun devam ettirilmediğini gerek sosyal bilimlerin gerekse fen bilimlerinin öğretimi konusunda çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyleyen Oruç, kendi öğrencileriyle üstün yetenekli çocuklara sosyal bilimler eğitimi üzerine çalıştıklarını kaydetti.

“Hayal güçleri zengin, bakış açıları farklıdır”

Dünyada ve ülkemizde üstün yetenek kavramının birçok farklı tanımının bulunduğunu belirten Oruç, zeka ve bilim ile ilgili konuların hızlı değişmesinden kaynaklı bu farklılıkların üstün zekadan üstün yeteneğe daha güncelde ise özel yeteneğe evrildiğini aktardı. Öğretmenlerin sınıflarındaki üstün zekalı çocuğu fark etmelerine yardımcı olacak özellikleri sıralayan Oruç, “Sınıfınızda emsallerinden farklı olan çocuk farklıdır. Bu fark olumlu anlamda ise üstündür. Üstün zekalıların kabul edilmiş üç temel özelliği vardır. Hayal güçleri çok zengindir, bakış açıları çok farklıdır ve kelime hazineleri çok gelişmiştir. Sınıfınızda bu üç özelliğe uyan öğrenciler varsa ona eğilmek gerekebilir.” dedi.

Şahin Oruç, eğitim fakültelerinde özellikle sınıf öğretmenliği bölümlerinde yan dal olarak üstün zekalı öğrencileri anlamaya odaklı dersler verilebileceğini, böylece alandaki öğretmen açıklığının giderilebileceğini dile getirdi.

“Güçlü taraflarına odaklanılmalı”

Hiper Kadın kitabı yazarlarından Gülüş Türkmen “Hiper Bireyler Bildiriyor 1” başlıklı konuşmasında üstün potansiyelli bireylerin eğitim süreçlerine yönelik deneyimlerini aktardı. Kendisinde duyumsadığı farklılıkların ne olduğunu anlamak için 2020 yılında IQ testi yaptırdığını ve üstün yetenek tanısı aldığını söyleyen Türkmen, tanı öncesi ve sonrası bazı deneyimlerini aktardı. Üstün potansiyele sahip bireylerin eğitim hayatları boyunca genel olarak zayıf yönlerinin güçlendirilmesi üzerine çalışıldığı belirten Türkmen, zayıf yönler yerine güçlü taraflarına odaklanmanın daha etkili ve öz güven kazandıracak bir yöntem olabileceğine işaret etti.

“Çocuğum benim öğretmenim”

Üstün yetenekliler ebeveyn koçu İnci Erdoğan, üstün yetenekli çocuğuyla hayat yolculuğunu, bu yolculuğun kendisinde yarattığı dönüşümü ve üstün yetenekli çocuğu olan ebeveynlerin gereksinimlerini anlattı. Çocuğunu daha iyi anlamak için aldığı eğitimlerin ardından ön yargılarının, tepkilerinin, bakış açısının değiştiğini belirten Erdoğan, “Ön yargılarımdan kurtuldukça çocuğumla iletişimim arttı. Çocuğum benim öğretmenim. On yıldır içinde olduğum maratonda edindiğim deneyimleri benimle benzer durumlar yaşayan ailelerle paylaşıyorum, birbirimizi ve çocuklarımızı dinliyoruz.” diye konuştu.

Bireyselleştirilmiş eğitim

Öğr. Gör. Mine Kazancı Gül ise “Eyvah, Sınıfımda DEHB’li Bir Çocuk Var” başlıklı konuşmasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocukların eğitimsel gereksinimleri doğrultusunda sınıflarda uygulanabilecek farklılaştırma uygulamaları örnekleri verdi. Bu alanda güçlü yönlere odaklanılan bireyselleştirilmiş eğitim programlarına gereksinimi dile getiren Gül, “Yapabildikleri o kadar güzel şeyler var ki. Yetersizlikleri ön plana çıkardığımızda güçlü yönleri göz ardı etmiş oluyoruz. Spor, yaratıcılık noktasında güçlüler. Bunları desteklemek çok önemli.” ifadelerini kullandı.  

Hiper Kadın kitabı yazarlarından Tuğba Asmazoğlu da “Hiper Bireyler Bildiriyor 2” adlı konuşmasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip bireylerin eğitim süreçlerine yönelik deneyimlerini aktardı.

Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri, öğretmenler, farklı bölümlerden akademisyenler ve ebeveynlerin katıldığı “Hiper Çocuktan Hiper Bireye” paneli, katılımcılara teşekkür belgesi ve fidan bağışı belgelerinin takdiminin ardından sona erdi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.