2 Mayıs 2019
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “İmar Barışı: Yapı Kayıt Belgesi Teorik ve Pratik Hukukta Karşılaşılan Problemler” konulu panel, Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Cumhur Özakman’ın oturum başkanlığında yapılan panelde imar barışı düzenlemesi farklı yönleriyle ele alındı. Prof. Dr. Özakman, imar barışı düzenlemesinin eşya hukuku ilkelerine aykırılık arz eden hususlarının olabileceğine işaret ederek konuya temkinli yaklaşmak gerektiğini ifade etti.
İlk konuşmacı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Halit Uyanık, İmar Kanunu geçici 16. maddenin metninden anlaşıldığı kadarıyla düzenleme alanının geniş ve istisnaların sınırlı olduğunu, fakat özellikli kamu malları bakımından bir açıklık içermediğinden bu konuda uygulamada duraksamalar yaşanacağını belirtti. Bununla birlikte yapı kayıt belgesinin hukuki niteliğinden bahseden Halit Uyanık, belgenin yol açtığı sonuçları problematikler halinde sıraladı.
“Kaçak yapı sayısı 10 milyona ulaştı”
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 4. İdare Dava Dairesi Başkanı Ahmet Durmaz, bölge idare mahkemesinin yargı yetkisi sınırları içerisindeki kaçak yapı sayısının 10 milyona ulaştığını, mevzuata uygun yapı yapmanın istisna, kaçak yapılaşmanın kural haline geldiğini ifade etti. İmar affı düzenlemelerinin etkisinin uzun vadeli olduğunu, bu durumu 2981 sayılı Kanunda gözlemlediğini söyleyen Durmaz, yapı kayıt belgesiyle ilgili uyuşmazlıkların önümüzdeki 30 yılı meşgul edeceğini kaydetti. Sunumunu konuya ilişkin istinaf incelemesinin yapıldığı Bölge İdare Mahkemesi dairesi kararlarıyla da örneklendirdi.
“İmar Kanununda amaç yapı stokunun tespiti ve kaydı”
İmar Kanunu Geçici 16. Maddenin hazırlık çalışmalarında önemli rol alan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı I. Hukuk Müşavirliği görevlerinde de bulunan Av. Dr. Veli Böke ise öncelikle “imar barışı” kavramının neden kullanıldığını, kavramın “imar affından” farkının ne olduğunu açıkladı. Düzenlemenin getiriliş amacının eşitlik anlayışına dayandığını, geçici kanunlarla elektrik, su, doğalgaz aboneliklerinin yenilenmesinin bir teamül olageldiğini söyleyen Dr. Böke, düzenlemeyle bunun önüne geçmek istediklerini ve ülkede bulunan yapı stokunun tespit edilerek kayıt altına alınmasını amaçladıklarını ifade etti.
“İmar Barışı: Yapı Kayıt Belgesi Teorik ve Pratik Hukukta Karşılaşılan Problemler” paneli soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Panel sonrası Hukuk Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Naim Demirel ve Dr. Öğr. Üyesi Bünyamin Gürpınar konuşmacılara hediye takdiminde bulundu.