Arap Dili ve Arapça münazara çalışmaları ülkemizden dünyaya yayılıyor

Cumhurbaşkanımız himayelerinde gerçekleşen Türkiye-Katar Yüksek Strateji Komitesi programı kapsamında Üniversitemiz ile Qatar Foundation/Qatar Münazara Merkezi (Qatar Debate) arasında imzalanan iş birliği anlaşmasının bir neticesi olan Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi’nin açılışı ile Uluslararası Üniversiteler Münazara Yarışması aynı gün yapıldı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani himayelerinde 7 Aralık 2021 tarihinde Katar Doha’daki Yüksek Strateji Komitesi programında temel atılan, Üniversitemiz ile Katar Devleti ve bir Qatar Foundation kuruluşu olan Qatar Münazara Merkezi (Qatar Debate) arasında imzalanan iş birliği anlaşmasının bir adımı olan Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi, iş birliği protokolünün imzalanmasıyla hayata geçti.

Topkapı Yerleşkemizde düzenlenen protokol imza ve açılış törenine; Katar Eğitim ve Yükseköğretim Bakan Yardımcısı Dr. Ibrahim Bin Saleh Al-Naimi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mevlüt Uysal, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, Qatar Debate Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayat Abdullah Maarafi, Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmad M. Hasnah, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Senato Üyeleri ve Arapça Hazırlık Programı Öğretim Görevlileri ile davetliler katıldı.

Türkiye’deki faaliyetler için stratejik paydaşlık

Üniversitemizin kuruluşunda başlayan Katar ilişkilerinin daha da geliştirilmesinin bir neticesi olarak Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı ve Qatar Debate Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayat Abdullah Maarafi’nin imzaladığı iş birliği protokolü ile öncelikli faaliyetler arasında; Türkiye’de Arapça Münazara faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasında stratejik paydaşlık rolünü üstlenme, Türkiye ve Avrupa ölçeğinde akademisyen, hakem ve öğrenci programlarına ev sahipliği yapmak yer alıyor. Tüm bu faaliyetlerle oluşan marka değeri, Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi’nin kurulmasıyla geliştirilerek, yüksek bütçeli uluslararası ve prestijli bir etkinlik olan bu programın Avrupa koordinatörlüğünün yürütülmesi hedefleniyor.

“Üniversitemizde Arapçanın özel bir yeri vardır”

İmza töreninde gerçekleştirdiği konuşmada Arapçanın bugün dünyada en çok konuşulan beş dilden birisi olduğunu hatırlatarak, Arapça bilmenin çok geniş bir coğrafyada kültürel, sanatsal, siyasi, ekonomik, her türlü insani ilişkiler toplamını edinmek ve kolaylaştırmak anlamına geldiğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, “Bu pratik ve kapsamlı amaç ve faydanın yanı sıra, Arapçanın bir de Müslüman toplumların inanç ve ibadet alanlarına seslenen, hatta bu alanları yapan bir işlevi daha vardır. Bu bakımdan Müslüman toplumlarda bir kimlik inşa edici araç olarak görülebilir.” dedi.

Arapçanın tarih boyunca Türkçe ve Farsça ile büyük İslam medeniyetinin bilinmesi, tanınması, bu tanınırlık üzerinden bugünün beslenerek yeniden inşa ve ihya edilmesi bağlamlarında da önemli fırsatlar veren bir lisan olduğunu kaydeden Prof. Dr. Andı, “Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi için de bu saydığım gerekçeler doğrultusunda Arapçanın çok özel bir yeri vardır. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Arapça eğitim veren İslâmî İlimler Fakültesi, Eğitim Fakültesindeki Arapça Öğretmenliği Bölümü, Yabancı Diller Okulumuzdaki Arapça Hazırlık Programı ile eğitim öğretim yelpazesi içinde Arapçaya özel bir yer ayırmakta ve önem vermektedir. Buna yayımladığımız ilmî eserleri, Arapça öğretim setlerini ve öğrencilerimizin katıldığı Arapça Münazara yarışmaları gibi faaliyetleri de eklerseniz bu tablo daha da belirginleşir.” ifadelerini kullandı.

“Merkezimiz kardeşliğimizin pekişmesine vesile olsun”

Katar Münazara Merkezi tarafından düzenlenen Arapça Münazara Yarışmalarına Üniversite olarak gösterilen önemin altını çizen Prof. Dr. Andı, şöyle devam etti:

“İslâmî İlimler Fakültesi öğrencilerimizin takımı 2019 yılında Viyana’daki Avrupa Şampiyonasında ve ardından aynı sene Doha’da gerçekleşen 5. Dünya Şampiyonasında yer aldılar. Qatar Debate Merkezi, Türkiye Üniversitelerarası Arapça Münazara Yarışmasını 20-28 Aralık 2021 tarihlerinde Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Bugün ise 6. Uluslararası Arapça Münazara Şampiyonası Üniversitemiz stratejik ortaklığında THY, TRT, İbn Haldun Üniversitesi’nin de katkıları ile 17-22 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Bu iş birliğinin ve kurduğumuz Merkez’in yürüteceği çalışmaların Arapça üzerinden ortak kültürel ve ilmî ilişkilerimizin ve kardeşliğimizin pekişmesine vesile olmasını Allah’tan diliyorum.”

“Amacımız gençlere güzel yollar açmak”

İstanbul’da ikinci evi olarak gördüğü Üniversitemizde bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Qatar Debate Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayat Abdullah Maarafi, “Ortaklıklarımızdan birisi olan Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi ile münazara yarışmasının amacı; Kur’ân-ı Kerim’in dili olan Arapçayı desteklemek ve gençlerimize geleceğe yönelik yeni ve güzel yollar açmaktır.” dedi.

Karşılıklı hediyelerin de takdim edildiği imza töreninin ardından merkezin açılış kurdelesi kesildi. Kısa yerleşke turu sonrası Mütevelli Heyet Başkanımız Mevlüt Uysal tarafından Katar Eğitim ve Yükseköğretim Bakan Yardımcısı Dr. Ibrahim Bin Saleh Al-Naimi ve Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmad M. Hasnah’a Güzel Sanatlar Fakültemizde hazırlanan çini tablolar hediye edildi.

VI. Uluslararası Üniversiteler Münazara Yarışması Final ve Ödül Töreni

Qatar Münazara Merkezi tarafından Üniversitemizin stratejik ortaklığında ilk kez ülkemizde düzenlenen VI. Uluslararası Üniversiteler Münazara Yarışması’nın final ve ödül töreni ise Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.

Arapça alanında dünyadaki en büyük öğrenci yarışması olarak bilinen, Qatar Münazara Merkezi desteği ile 50 ülkeden 96 takımın yarıştığı VI. Uluslararası Üniversiteler Münazara Yarışması ilk kez Katar dışında bir ülkede, ülkemizin ev sahipliğinde organize edildi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin stratejik ortaklığında, İbn Haldun Üniversitesi, Türk Hava Yolları (THY) ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) katkılarıyla düzenlenen yarışma 17-22 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Ana dili Arapça olan ülkeler arasından Teksas Katar Üniversitesi ile Ürdün Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yarıştığı finalde üçer kişiden oluşan takımlara verilen konu, karşı tezler üzerinden münazara edildi. Güncel bir konu olan NATO’nun genişlemesinin dünya barışı bağlamında tartışıldığı final oturumunda şampiyon Teksas A&M Katar Üniversitesi öğrencileri oldu. Öğrenciler ödüllerini Qatar Debate Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayat Abdullah Maarafi’den aldı. Törende ayrıca, ana dili Arapça olmayan ülkeler arasında 20 Haziran’da yapılan yarışmayı kazanan İbn Haldun Üniversitesi öğrencileri ile farklı kategorilerde dereceye giren takım ve isimlere de ödülleri verildi.

Etkili ve zengin bir edebiyat birikimi

Ödül töreninde yaptığı konuşmada, bugünün dünyasında siyaset, ticaret, turizm, medya, kültürel ve ekonomik ilişkiler alanında aktif bir lisan olma özelliğini taşıyan Arapçanın, tarihsel kimliği, edebî ve kültürel işlevi açısından da öne çıkan bir dil olduğunu kaydeden Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, “Bütün büyük ve işlevsel dillerin arkasında bir tarih yükü, etkili ve zengin bir edebiyat birikimi ve kapsamlı bir kültür yapıcılık kapasitesi mevcuttur. Arapça bu açılardan da dünya dilleri arasında öne çıkan bir dildir. Derin bir tarihsel geçmiş, bu tarihsel geçmiş içerisinde gerçekleştirdiği büyük edebiyat, İslam sonrası vücuda getirdiği, asırları dolduran düşünce ve ilim külliyatı bunun bugüne yansıyan emareleri, parıltılarıdır. Zira bir dilin üç büyük işlevi ve alanı vardır: İletişim, sanat ve düşünceyi yapıcılık kabiliyeti ve kültür taşıyıcılık kudreti.” diye konuştu.

Arapçanın ifade imkânlarının ona Kur’an’ın dili olma özelliğini kazandırdığını ifade eden Rektörümüz, “Kur’an’ın Arapça olması da bu dilin tarihten bugüne 14 asırlık gücünü ve hayatiyetini bahşetmiştir, ümmet tarafından sahiplenilişini sağlamış ve beslemiştir. Arapça, Hz. Peygamber’in dilidir. Müslüman’ın ibadet dilidir. Denilebilir ki, Arap olan ve olmayan bir Müslüman için Arapçanın en büyük anlamı budur. Bunun dışındaki bütün işlev ve görünümleri, tâlî derecede kalır. Bugünden geriye doğru, bütün milliyetçi, etnik, politik ve kof şişinmelerin ve bu dil üzerinden yapılan ideolojik propaganda veya hesapların, kötüleme veya sahiplenişlerin onun bu mahiyeti karşısında ikinci planda kaldığını bilmek gerekir.” değerlendirmelerinde bulundu.

“Türkçe, Arapça ve Farsça üç büyük inşa edici dil”

Arapçanın Türkçe ve Farsça ile İslam medeniyetinin ilim, sanat, edebiyat, tefekkür, siyaset, hukuk, ticaret gibi alanlarında inşa edici dili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Andı, şöyle devam etti:

“Nitekim bu üç büyük dilin birbiriyle kurduğu tarihsel ilişkiyi bugün her türlü bölücü, parçalayıcı, ayrıştırıcı, ideolojik, politik ve hatta küresel emperyalist hesapların ötesinde bu bağlamda anlayıp değerlendirmeliyiz. Modernleşme süreçleri içerisinde Türk, Fars ve Arap toplumlarında Batılı kültür ajanlarının, oryantalist bilim misyonerlerinin ve onların yanında saf tutan Batıcı, modernleşmeci ve yerli kültür mühendislerinin ısrarla her üç dilden de Kur’ani izleri ve etkileri silme çabası ve planı doğrultusunda ‘dilde sadeleşme’ söylemlerine yönelmelerinin ardında bu art niyet ve çarpık gayretleri görmek ve göstermek mecburiyetindeyiz. Bugün her türlü art niyetli hesapların, projelerin, planların dışında bu üç büyük inşa edici dilin kurduğu medeniyet atmosferini ne kadar diri tutarsak ne kadar güncelleme ve çoğaltma gayreti içinde olursak bugünden geleceğe söyleyeceğimiz sözümüzün frekansını ve anlamını da o kadar derin ve etkili kılmış olacağız. Bizim için Arapçanın en başta gelen mana ve ehemmiyeti budur.”

“Arap dili ve edebiyatına çok boyutlu katkı sağlamayı sürdüreceğiz”

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak bu önemli faaliyete katkı sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Andı, “Bir yandan, İslam medeniyetinin ‘vakıf’ müessesesinden, bir yandan da İslam tarihinin en büyük devlet adamlarından ve inşa edici isimlerinden birisi olan Fatih Sultan Mehmed’den aldığımız miras, bilinç ve mesuliyet duygusu ile İslami İlimler Fakültesi, Arapça Öğretmenliği Bölümü, Arapça Hazırlık Programı ve Qatar Debate ortaklığında açılan Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi’nin yanı sıra neşredilen Arapça ilmi eserler ile Arap dili ve edebiyatına çok boyutlu ve pratikte işlev yüklenici katkılar sağlamayı sürdüreceğiz.” dedi.

Bu ve benzeri programlara katkıda bulunmanın ve ev sahipliği yapmanın Üniversitemizi de zenginleştirdiğini belirten Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, “Bu güzel faaliyetin gerçekleşmesindeki sahiplenişleri ve büyük katkıları dolayısıyla Qatar Foundation ve Qatar Debate Merkezi yetkililerine teşekkür ediyor, emekleri geçenleri tebrik ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

“Geleceğin liderleri olacaksınız”

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan ise gençleri keyifle takip ettiklerini belirterek, geleceğe güvenle baktıklarını aktardı. Gençlerin İslam medeniyetinin zenginliğini sergilediklerini söyleyen Prof. Dr. Arkan, “Tarih ve kültürümüzün zengin bir birikimine sahip olarak bugünün sorunlarını çözebilen, kendilerini ve ülkelerini geleceğe hazırlayan liderler olacağınıza inanıyorum.” diye konuştu.

“İnsanlığın birlikteliğini temsil ediyorsunuz”

Qatar Debate Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayat Abdullah Maarafi de 50 ülkeden gelen gençlerin gelecek adına kendilerine umut verdiğini ifade ederek, “Sizler insanlığın birlikteliğini temsil ediyorsunuz. Siz burada sadece rekabet içinde olmadınız. Barışı bütün dillerde yaymak istiyorsunuz. Bütün dünyanın gelişmesini ve refahını istiyorsunuz. Katar’da çıkan minik bir kıvılcım bir deniz fenerine dönüşerek tüm dünyaya yayıldı.” dedi.

Türkiye’de bulundukları süre boyunca çok iyi ağırlandıklarını dile getiren Maarafi, bu birlikteliğin sürmesini gönülden istediklerini ifade ederek, “Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi’nde bugün açılışını yaptığımız Arap Dili Çalışmaları ve Arapça Münazara Merkezi hem Arap dili hem de münazara üzerine önemli akademik çalışmalar gerçekleştirecek, münazara ilmine yeni katkılar sunacaktır.” ifadelerini kullandı.

Final ve ödül törenine; Katar Büyükelçisi Mohamed Nasser Jassim M. Al Thani, Katar Milli Eğitim ve Yüksek Öğrenim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ibrahim Bin Saleh Al-Naimi, Hamad Bin Khalifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmad M. Hasnah, Mütevelli Heyet Başkanımız Mevlüt Uysal, Üniversitemiz Senato Üyeleri ve Arapça Hazırlık Programı Öğretim Görevlileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Ana dili Arapça olan ve olmayan öğrencilerin Arapça dil becerilerini geliştirmeleri ve yapıcı tartışma kültürü kazanmaları amaçlarıyla düzenlenen münazara yarışmasına farklı ülkelerden 400 öğrenci katıldı. 150 uluslararası münazara hakeminin görev aldığı yarışmanın eleme turları İbn Haldun Üniversitesi’nde yapıldı. Yarışmayla eş zamanlı olarak dünyanın farklı yerlerinden 150 öğrencinin katılımıyla Elite Akademi, Path Akademi ve Münazara Hakemliği Akademisi de düzenlendi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.