27 Nisan 2017
Helal gıda hususunda standartları belirleyen kurumlardan TSE ve SMIIC işbirliğiyle Topkapı Yerleşkesi’nde düzenlenen “Helal ve Sağlıklı Gıda Paneli”nde helal gıda belgelendirme süreci ile helal gıdanın dinimiz açısından gerekliliği ele alındı.
Türk Standartları Enstitüsü Marmara Tanıtım ve Pazarlama Müdürü Ayhan Doğan moderatörlüğündeki panelde, Doğan, TSE’nin tüketici hassasiyetlerini göz önüne alarak başlattığı helal belgelendirme sürecini her geçen gün daha da ileri koşullara taşıdığının altını çizdi.
“Helal Gıda Hayatın Her Alanını Etkiler”
İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyemiz Yrd. Doç. Dr. Ahmet Efe, helal gıda yemenin fıkhı yönünü ele aldığı konuşmasında ayet ve hadislerden yola çıkarak helal yemenin dinimizdeki önemini ifade etti. Ayetlerde geçen “Tayyibattan (helal-temiz) yeyin” buyruğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Efe, gıdanın temiz ve helal olmasının dinin emirlerinden biri olduğunu aktardı. Gıdanın helal olup olmamasının hayatın her alanında olduğu gibi dualara da etki ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Efe, “Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurur: ‘Kişi, uzun yorucu bir yolculuktan sonra Arafat’a çıkar, duaların en çok kabul olduğu Arefe Günü’nde Yarabbi diyerek yalvarır, hâlbuki onun yediği haramdır, giydiği haramdır, onun duası nasıl kabul olsun.’ Yani gıdalarımızın helal olması, dualarımızın kabul olmasına da etki eder.” diye konuştu.
TSE ve Diyanet İşleri Uzmanları Birlikte Çalışıyor
TSE’nin helal gıda sertifikası verme sürecinden bahseden TSE Helal Belgelendirme Müdürü Muhammed Özhan Gündüz, bu süreçte önce firmalardan gelen beyanların işleme alınarak, firmada TSE ve Diyanet İşleri uzmanlarının birlikte incelemelerde bulunduğunu, gerekli incelemelerin ardından nihai kararın Belgelendirme Komitesinde verildiğini, karardan sonra da her yıl ara kontrollerin devam ettiğini ifade etti. TSE’nin İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’ne (SMIIC) göre belgelendirme yaptığını ifade eden Gündüz, Türkiye’nin helal belgelendirme konusunda hayli geç kaldığının da altını çizdi. Belgelendirme konusunda dünyada farklı yüzlerce standardın olduğunu söyleyen Gündüz, tek bir standardın belirlenmesi noktasında çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
“Helal Gıdayı Tartışmak Bu Konudaki Bilinci Artırır”
Panelin son konuşmacısı İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) Uzmanı Yasin Zülfikaroğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı olarak 2010 yılında kurulan SMIIC’in üreticiler, belgelendirme kuruluşları ve akreditasyon kuruluşları için helal belgelendirme standartları ortaya koyduğunu aktardı. Tüketicilerin ürünlerin üzerindeki ibarelerin tamamını anlamasının mümkün olmadığına dikkat çeken ve helal gıdayı çeşitli platformlarda tartışmanın ortak bilinç oluşturduğunu ifade eden Zülfikaroğlu, “Türkiye’de, Müslüman bir ülke olduğumuz için her şey helal kabul edilebilirken, yurt dışına çıktığınızda soru işaretleri oluşur. Fakat modern üretimin olduğu günümüzde Türkiye’de de bir bisküvinin ambalajında tanımadığınız madde isimleri görebiliyoruz. Bu nedenle “Helal Gıda” standardının ve sertifikasının bir ihtiyaç olduğu ortada. Teknik ve din uzmanlarının bir araya gelip bu platformlarda tartışma yapması, fikirler ortaya koyması ve buradan çıkan fikirlerin ulusal standart kuruluşları üzerinden standartlara yansıması son derece önemli.” dedi.