Dijital çağda adli hizmetlerin geleceği tartışıldı

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Adalet Programı tarafından düzenlenen Dijital Çağda Adli Hizmetlerin Geleceği Webinarı, 6-7 Mayıs 2021’de geniş bir katılımcı kitlesi ile gerçekleştirildi. Etkinlik iki gün boyunca Zoom Webinar ve Üniversitenin Youtube kanalında canlı yayınlandı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Esra Akgül’ün açılış konuşması ile başlayan programın ilk gününde, dijital çağda gelişen ve değişen ihtiyaçlar ile imkânların adli hizmetlerin geleceğine etkisi, farklı disiplinler ve bakış açıları üzerinden ele alındı.

FSMVÜ Adalet Program Başkanı Öğr. Gör. Buket Abanoz Öztürk’ün moderatörlüğündeki ilk oturumda “Ceza Muhakemesinde Yapay Zekanın Rolü” başlığında konuşan FSMVÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Balcı, Ceza Muhakemesi Hukuku’nun temel kavramlarına anlatarak, bu süreçte yapay zekanın avukatlık hizmeti, adli kolluk, yargılama aşamalarında ne şekilde kullanıldığını anlattı. Özellikle adli kolluk aşamasında yapay zekanın sıklıkla kullanıldığını, delillere ulaşma ve yorumlama açısından hız ve kolaylık sağladığını belirten Balcı, yapay zekaya dayalı uygulamaların güvenilir, denetlenebilir, şeffaf ve temel hak ve özgürlükleri gözetecek şekilde mevzuatta yapılandırılması gerektiğini kaydetti.

SRP-Legal Hukuk Bürosu’ndan Av. Selin Çetin “Hukuk Teknolojisinin Gelişimi Karşısında Avukatlık ve Avukat Kâtipliği” başlıklı konuşmasında, hukuk alanındaki teknolojiler kapsamında zikredilen hukuki arama, öngörücü analiz, sözleşme analiz uygulamaları ile hukuk takip sistemlerinin her biri hakkında bilgi verdi. Emek ve zamandan tasarruf sağlayan, işlevsel ve etkinliği artıracak içerikteki bu uygulamaların, avukatlık mesleğinin kalitesini artıracağını belirten Çetin, avukatlık mesleğinin ortadan kalkacağı gibi karamsar bir bakışa sahip olmadığını ifade etti.

“Kâtibe her zaman ihtiyaç olacak”

İntersteno F Klavye Derneği Başkan Yardımcısı ve Dünya Klavye Şampiyonu Emrah Kuyumcu da “Klavyenin Gelecekteki Alternatifleri ve Zabıt Kâtipliği” sunumunda kâtiplik mesleğinin geçmişinden, günümüz koşullarından ve gelecekteki görünümlerinden bahsetti.

Yazının icadı ile başlayan kâtiplik mesleğinde kullanılan araçların zamanla değişime uğradığı, kalem stenosu, makine stenosu, bilgisayar klavyesinin ardından otomatik konuşma tanıma sistemlerinin kullanılır hale geldiğini söyleyen Kuyumcu, hangi araç olursa olsun, otomatik konuşma tanıma sistemleri de dahil, kâtibin onayına ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

İkinci oturumda dört konuşmacı yer aldı

Programın ikinci oturumu, FSMVÜ Meslek Yüksekokulu Adalet Programı öğretim görevlisi Elif Kara’nın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. FSMVÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selçuk Öztek “Ses ve Görüntü Nakli Yoluyla veya Başka Bir Yerde Duruşma İcrası” başlığında 7251 sayılı Kanun ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 149. maddesinde yapılan değişikliği değerlendirdi. Bu değişiklikler ile mahkeme tarafından re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine ses ve görüntü nakli yoluyla veya başka bir yerde duruşmanın icra edilebileceğini, taraflardan birinin talebi karşısında hâkimin takdir yetkisine sahip olduğunu belirten Öztek, ses ve görüntü nakli yoluyla veya başka bir yerde duruşmanın icrası suretiyle yargılamanın en temel ilkesi olan doğrudanlık ilkesinin tahribata uğrayabileceğine dikkati çekti. Burada hâkimin sahip olduğu takdir yetkisi ile bu hususu değerlendireceğini ekledi.

Avukat Gökhan Ahi ise “Hukuk Alanında Yapay Zeka Teknolojisi” başlıklı çalışmasını sundu. Sahteciliğin tespiti, yüz tanıma, nesne/doku analizi gibi hukukun pek çok alanında yapay zeka teknolojisinin kullanıldığını, kullanım alanlarının daha da genişlediğini belirten Ahi, ofis otomasyon sistemleri, dava süreç yönetimi, muhasebe/masraf/belge yönetim sistemleri, mahkeme karar analizi, sözleşme analizi gibi teknolojik imkânlar sayesinde dünyanın her noktasında mesleği icra etmenin mümkün olduğunu ifade etti.

Hukukta otomasyon sistemleri

“Hukuk Büro Otomasyon Sistemleri” başlığında konuşan Avukat Zeyneb Sümeyye Eker, Ulusal Yargı Ağı Projesinin (UYAP) işleyişini anlatarak, UYAP ile entegre olan veya olmayan sistemler aracılığıyla arşivleme, iş işlem takibi ve raporlama yapılabildiğini kaydetti. Ofis içi veya bulut teknolojileri sayesinde arşivleme, verileri saklama, verilerin analiz ve işlenmesi imkânları ile bilgilerin işlevsel şekilde kullanımının sağlandığına, otomasyon sistemleri aracılığıyla sıralı ve süreli işlerin takibinin kolaylaştığına, bu suretle insan hatası sebebiyle yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilebileceğine işaret eden Eker, hukuk otomasyon sistemlerinin sunduğu kolaylıklar yanında birtakım problemleri de beraberinde getirdiğini aktardı.

Son konuşmacı Avukat Alper Atmaca ise “Dijital Adli Süreçler: Gelecek ve Güvenlik” başlığında adli sistemlerin geçmişte insan odaklı, insana güvene dayanan, erişim ve işlem zorluğu ile hasar-kayıp ihtimallerini taşıyan mekanizmalarken, şimdi bilişim tabanlı mekanizmalara evrildiğini, güvenin insandan makineye kaydığını, süreçsel bağımlılık ve geniş saldırı ihtimalinin doğduğunu belirtti. UYAP’ın birçok imkân ve kolaylık sunduğunu, ancak bu kolaylık ve imkânlar karşısında pek çok dayatmayı da (arama motoru, ücret gibi) bünyesinde taşıdığını vurguladı.

Hiçbir bilişim sisteminin tamamen güvenli olamayacağına işaret eden Atmaca, yargının dijitalleştiğini, bununla birlikte gerçekliğin arkasındaki delillerin de dijitalleştiğini, dijitalleşen evrakın/belgenin gerçekliği ile ilgili pek çok problemin ortaya çıktığını kaydetti. Salt teknolojinin yeterli olmadığı, teknolojinin özgür yazılım temelli olması gerektiğini de belirten Atmaca, adli süreçlerde görev yapan tüm unsurları kapsayan, bütüncül bir çalışmanın önemini dile getirdi.

Dijital Çağda Adli Hizmetlerin Geleceği Webinarı, tüm konuşmacılar adına pandemi döneminde dijital ortama erişimi olmayan öğrencilerin eğitimine destek olmak amacıyla Kızılay’ın Uzaktan Eğitime Destek kampanyasına yapılan bağış sertifikaları ve teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.

Üniversite öğrencileri arasında F klavye yarışması

Programın ikinci gününde ise standart Türk klavyesi olan F klavye kullanımının teşviki ve yaygınlaştırılması amacıyla İntersteno Türk Grubu ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından “İstanbul Üniversiteler Arası F Klavye Yarışması” düzenlendi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul Arel Üniversitesi, Gedik Üniversitesi, Rumeli Üniversitesi ve İstinye Üniversitesi öğrencileri arasında düzenlenen yarışmayı, dakikada 443 vuruş ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Adalet Programı öğrencisi Kamil Gürkan Bilgin kazandı. Bilgin’e plaket ve 500 lira ödül verildi.

 

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.