Siyerin Sinema ve Görsel Sanatlarla İlişkisi

25 Ekim 2018

Hz. Peygamber’in sanat ile anlatımı meselesine sunduğu değerlendirmeler ve yapıcı tekliflerle alanda nitelikle bir kaynak oluşturan “Sîreti Sûrette Görmek Çalıştayı” bu kez siyerin sinema ve diğer görsel sanatlarla ilişkisini ele aldı.

Meridyen Derneği, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İs­tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi iş birliği ile Hz. Peygamber’in sa­nat ve edebiyat formlarıyla anlatımı me­selesini kapsamlı bir şekilde ve disiplinle­rarası bir perspektifle tartışmaya açmayı hedefleyen “Sîre­ti Sûrette Görmek Çalıştayı”nın üçüncüsü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kurul Odası’nda gerçekleştirildi.

Çalıştay, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Fatih Andı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ve Meridyen Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Melike Koç’un açılış konuşmalarıyla başladı.

Üç oturum halinde gerçekleştirilen, her oturumda dile getirilen fikirlerin müzakereciler tarafından tartışmaya açıldığı çalıştayda, Hz. Peygamber’i tasvir ile anlatmanın imkânı/ imkânsızlığı çerçevesinde konuşuldu, ayrıca konusunu siyerden alan filmler değerlendirildi.

Resmin caiz olması konusunda niyet önemli

Nevin Meriç, Doç. Dr. Zeynep Gemuhluoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Taşkent’in birer tebliğ sunduğu ilk oturumun müzakere etabını Dr. Nuh Yılmaz üstlendi. 1947’de Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış Ahmet Hamdi Akseki’nin fetvası üzerinden resim yasağının fıkhi temellerini anlatan Nevin Meriç, ressam açısından yaratıcıya benzeme niyeti, resim açısından ise tapınmaya sebep olma sonucu taşımayan resimlere cevaz verildiğini ifade etti. Yine de tüm mezheplerde resmin tamamen caiz görülmediğinin altını çizen Meriç, İslâm’ın verdiği ölçüler içinde nitelikli sanatçıların Allah’a sevk etme amacıyla resim yapmasını doğru bulduğunu açıkladı. Doç. Dr. Zeynep Gemuhluoğlu, usta-taklit-temsil bağlamında İslâm-sanat ilişkisini değerlendirerek, sanatta ustanın temsil edilemeyeceğini, ancak taklit üzerinden temsilinin mümkün olduğunu belirtti. Oturumun son konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Taşkent ise oryantalistlerin İslâm’da tasvir yasağına nasıl baktıklarını anlattı. 3 ana metin üzerinden konuyu değerlendiren Taşkent, oryantalistlerin İslâm’da tasvir yasağının sonradan ortaya çıktığı üzerinde birleştiklerini söyledi. Kendi görüşüyle ilgili ise, “Tasvir mayınlı bir alan, tasvir yasağı var ya da yok bilmiyoruz.” dedi.

Mecidi’nin filmi ihtilafla dolu

İkinci oturum, Doç. Dr. Fatımatüz Zehra Kamacı’nın “Çağrı” ve “Muhammed: Allah’ın Elçisi” filmleri özelinde Hz. Peygamber konulu filmlerin İslâm tarihi açısından incelemesini yapmasıyla başladı. Hz. Peygamber’in hayatına dönük bir filmin mutlaka hadis ve siyer kaynaklı olması gerektiğini, bu bağlamda Çağrı’nın ihtilaflı konulardan uzak durarak tarihe daha bağlı bir portre çizdiğini, Mecidi’nin filminde ise kaynaklara uygunlukla birlikte üzerinde ihtilaf olan konuların yine ihtilafa sebep olan bir bakışla ele alındığını kaydetti. İhsan Kabil, sinemada kutsalın tasvirinin estetik sorunlarını incelediği konuşmasında Mısır ve Türk sinemasının etik ve estetik açıdan sorunlu ve zayıf anlatılar ortaya koyduğunu, İran sinemasının ise devrimden sonra özgün ve incelikli bir dille estetik yönü kuvvetli yapımlar ortaya çıkardığını söyledi. Murat Pay, yönetmenliğini yaptığı filmlerde Hz. Peygamber’i anlatırken kullandığı dilden bahsederken, onu dolaylı bir dil ile anlatmanın daha uygun bir yol olduğunu dile getirdi. Müzakereyi yürüten Enver Gülşen ise sinemanın tarihi malzemeyi ya da şahsiyeti kendi şimdisine kattığı takdirde deforme edeceğini vurguladı.

“Görsel olan hiçbir şey Hz. Peygamber’i temsil edemez”

Ömer Lekesiz’in müzakereci koltuğunda oturduğu son oturumda konuşan Doç. Dr. Özkan Gözel, bugünkü İslâm sanatının baki İslâm sanatı ve modern Batı sanatı arasında can çekiştiğini, adeta berzahta bulunduğunu; İslâm metafiziğini göz önüne alan bir anlayışla İslâm sanatının yeniden inşa edilmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, Hz. Peygamber’in aşkınlığı sebebiyle görsel olanın onu temsil edemeyeceğini sözlerine ekledi. Betül Çakırca, müzelerde kutsalın sergilenme biçimlerini ele aldığı tebliğinde, sergilemenin; müzenin sekülerliğini, kutsalın ise kutsallığını sorgulayan çeşitli soru/sorunları ortaya çıkardığını, Müslüman müzecilerin tevhid inancı ile çatışmadan kendini temsil etmenin uygun yollarını bulması gerektiğini dile getirdi. Diğer konuşmacı Cemal Toy, yüzyıllar önce yapılan, kutsalın konu edindiği tabloların verdiği mesajları yorumladı. Son konuşmacı Prof. Dr. Mete Çamdereli ise Hasan Aycın’ın çizgilerinde Peygamber tebliğini anlattı.

“Sîreti Sûrette Görmek Çalıştayı” Prof. Dr. M. Fatih Andı’nın değerlendirme konuşmasının ardından sona erdi.

“Sîreti Sûrette Görmek Çalıştayı”nın ilki Kasım 2017’de düzenlenmişti. İlk toplantıda roman ve öykü gibi modern ede­bî türler ile siyer yazıcılığı arasındaki ilişki ele alınırken, Nisan 2018’de tertiplenen ikinci çalıştayda modern şii­rde siyer üzerinde durulmuştu. Son iki çalıştayda ise geleneksel sanatlarda ve çocuk edebiyatında siyerin ele alınış biçimleri irdelenecek. İlk iki çalıştayda sunulan tebliğler ve müzakereler Meridyen Derneği tarafından kitaplaştırılarak ilgilisine sunuldu.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.