Tıp ve İlaç Hukukundaki Gelişmeler Ele Alındı

26 Kasım 2018

Yeni gelişen bir hukuk dalı olan tıp ve ilaç hukuku alanında mevcut uygulamalar, etik tartışmalar ve iki bilim dalı arasındaki uyuşmazlıkların ele alındığı “Tıp ve İlaç Hukuku Paneli” Haliç Yerleşkesinde düzenlendi.

Hukuk Kulübünün organizesiyle Hukuk Fakültesi Arş. Gör. Salih Tayfun İnce’nin yönetiminde düzenlenen panelde, Prof. Dr. M. Hakan Hakeri, Prof. Dr. Yener Ünver, Av. Gülşah Gözpınar Karan, Av. Halide Savaş, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Topçu ve Dr. Öğr. Üyesi Sırrı Düğer konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Selçuk Öztek, ticari kâr sağlayan ve sürekli gelişen bir pazar olan sağlık sektöründe yeni tedavi ihtiyaçların doğmasının ticari yaklaşımla insani yaklaşımı karşı karşıya getirdiğini, bunun da hukuki sürtüşmelere sebep olduğunu ifade etti. Öztek, tıp ve ilaç hukuku alanının gelişmesinin sorunların çözümünde önemli rol oynayacağını sözlerine ekledi.

Tıbbi müdahalede en önemli şart rıza ve zorunluluk

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Hakan Hakeri, tıbbi müdahalenin hukuka uygunluğu açısından en önemli iki şartın rıza ve endikasyon olduğunu, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulmayacağını vurgulayarak; “Rıza ilkesi Anayasada yazılıdır. Hekimlere bazen rıza onayını anlatmakta zorluk çekiyoruz. Onlar rızanın zorunlu olması gerektiğini düşünmüyor. Çünkü hastalarını iyileştirmek istiyorlar ama hukuk kişinin rızası olmadan müdahale edilemeyeceğini söylüyor. Endikasyon yani zorunluluk dışında yapılan müdahale ise suç sayılıyor.” diye konuştu.

“Rızanın işe yaramadığı durumlarda vasiyet devreye girer”

Hasta vasiyeti ve ceza hukukuyla ilgili uygulamaları anlatan Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yener Ünver, 15 yıl öncesine kadar doktorun hastaya tıbbi müdahalede bulunurken tıbben ve hukuken ailenin karar verme yetkisi olduğunu, yeni düzenlemelerle bu düşüncenin terk edildiğini kaydetti. Doktorların mesleklerini yapabilmelerinin hukuken geçerli bir rızanın varlığıyla anlam kazanacağını söyleyen Ünver, rızanın işe yaramadığı koma, yoğun bakım gibi durumlarda ise hasta vasiyetinin devreye girdiğini ifade etti.

“Tıbbi hata 6 ay içinde şikâyet edilmeli”

Tıbbi hatalarda hastaların başvurabileceği hukuki yollarla ilgili bilgi veren Av. Halide Savaş, tıbbi hatanın taksirle yaralama suçu oluşturacağını söyleyerek, şikâyet ya da tazminat davası yoluyla hukuki hakların kullanılabileceğini belirtti. Hatanın yapılmasının ardından 6 ay içinde şikâyet edilmesi gerektiğinin altını çizen Savaş, şikâyetten vazgeçilmesi halinde ise davanın düşeceğini sözlerine ekledi.

“Gen düzenlemeleri yeni bir Frankenstein yaratabilir”

Gen düzenleme teknolojileriyle ilgili konuşan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Topçu, 2013’te ortaya çıkan gen düzenleme teknolojisi Crıspr’ın bir canlının DNA’sına müdahale edebilme imkânı verdiğini, bunun sonuçlarının yeni bir Frankenstein yaratmaya kadar varabileceğini söyledi. 

Modern tıbbın ebedi gençlik ve ölümsüzlük arzusunu pazarladığını belirten Topçu, “Crıspr 2013’te insan üzerinde kullanılabilir hale geldi. 2015’te bu konudaki etik problemlere rağmen insan embriyolarıyla ilgili bir makale yayımlandı. Bu çalışmada çok sayıda istemeyen hedef dışı değişimlerin oluştuğu belirlendi. Belki de yeni bir Frankenstein yaratacaklar.  Önleyici tıbbi uygulamalar ve koruyucu hekimlik açsından Crıspr’ın avantajları olsa da insan embriyoları üzerinde istenmeyen sorunlara yol açabileceğinin göz ardı edilmemesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Hiçbir yeniliğinin önüne geçmenin mümkün olmadığını ama düzenleme yetkisinin olduğunu dile getiren Topçu, 10 yıl içinde hastanelerde kullanılabilecek Crıspr teknolojisi üzerine mutlaka hukuksal düzenlemeler ve etik kurullar oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Tıp ve İlaç Hukuku Paneli konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle devam etti. Konuşmacılara hediye takdiminin ardından ise panel sona erdi.

 

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.