Kariyer Merkezi’nin mezunlarımızın iş hayatı deneyimlerine kulak verdiği “Mezun Röportajları” serisi Psikoloji Bölümü mezunumuz Esma Gümüş ile devam ediyor. Klinik Obezite ve Metabolik Cerrahi bünyesinde psikolog olarak çalışan Gümüş, işe alım süreçlerinden ve sektöre dair gözlemlerinden bahsederken, henüz mezun olmamış öğrenci arkadaşlarına da yararlı olabilecek tavsiyeler veriyor.
“Klinik Obezite ve Metabolik Cerrahi bünyesinde psikolog olarak çalışıyorum. Genel cerrahımız ameliyatlarını hastanede yaptığı için, hastane bünyesinde de çalışmış oluyorum aslında. Hastalarla ameliyat öncesi hastane ortamında görüşmeler yapıyor, ameliyat sonrası görüşmelere klinikte devam ediyorum. İşe ilk başladığımda hastanede Covid katı vardı. Daha sonra tüm hastalar taburcu edildi ve bu kat kapatıldı. Ben yatan hasta katında çalışıyorum. Gelen hastalar çeşitli testlerden sonra yatan hasta katına kabul ediliyor. Hastanenin diğer katlarına da çok gidip gelmiyoruz. Bu yüzden pandemi dönemi beni çok etkilemedi. Hastane çok steril bir ortam, içim rahat bu yüzden. Terapilere de maskeyle devam ediyoruz ve tüm kurallara uyuyoruz.”
“Yurt dışı deneyimim ve yabancı dilim beni bir adım öne taşıdı”
“Psikoloji Bölümünden mezun olduktan kısa bir süre sonra iş buldum. Halen Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Bu yüzden yarı zamanlı olarak çalışabileceğimi düşünüyordum. İşe alımlarda network de önemli ancak öz geçmişimde yurt dışı deneyimlerimin ve yabancı dil bilgimin insan kaynakları görüşmelerinde ön plana çıktığını söyleyebilirim. Önce zeka testi ve mantık sınavı sonrasında da İngilizce yazılı ve sözlü sınavlarına girdim. Kendimi ifade edebilmem ve akıcı konuşabilmem beni bir adım öne çıkardı. İşe yerleşene kadar bir buçuk aylık bir zaman geçti ve beş farklı kişiyle görüşme yaptım. İnsan Kaynakları uzmanları işe Psikolog olarak başlamasam bile yabancı dilim sayesinde farklı departmanlara da kabul edilebileceğimi söylediler hatta.”
“Aldığım eğitimi iş hayatında aktif olarak kullanıyorum”
“Öğrencilik hayatım boyunca birçok farklı sektörde çalıştım. Dört yıl boyunca Rahmi Koç Müzesi’nde Türkçe ve İngilizce rehberlik yaptım örneğin. Ayrıca bir psikoloji merkezi ve bir okulda staj yapabilme imkanı buldum. Hem okuyup hem çalışmak öğrencilere mesleki açıdan çok güzel deneyimler sunuyor. Aldığınız eğitimi sahada eş zamanlı olarak pekiştirebiliyorsunuz. Ben aldığım eğitimi iş hayatında aktif olarak kullanıyorum. Özellikle yabancı dil eğitimimi. Yurt dışı tecrübem üniversitemin bana burslu olarak sağladığı bir imkandı. Yani kendi imkanlarımla gidemeyeceğim yerlere üniversitem sayesinde giderek, ileride meslek hayatımı etkileyecek deneyimler kazandım. Hocalarımızın sadece teorik olarak değil uygulamalı olarak vermiş olduğu eğitimler de bizim için çok faydalı oldu.”
“İş hayatında sorumluluklar artıyor. Ancak okuyorken çalışıyor olmak iş hayatına adaptasyonu oldukça kolaylaştırıyor. İşe ilk başladığımda üniversiteyi özler miyim diye düşünüyordum. Ama yaptığım işte de araştırmalar, okumalar devam ediyor. Eğitim hayatından uzak kalamıyorum. Yüksek lisans ve doktora yapmak istiyorum. Eğitim hayatım devam edecek.”
“İletişim, yabancı dil ve çözüm odaklılık önemli”
“Çalıştığım sektörün aranan özellikleri iletişim, yabancı dil, çözüm odaklılık. Biz multidisipliner bir çalışma ortamındayız. Kalabalık bir ekibiz ve birbirimize yardımcı olmamız gerekiyor. Bu yüzden ekip çalışmasına yatkın olmak da aranan bir özellik diyebilirim.”
“Klinik psikoloji ve sağlık psikolojisi alanında ilerlemek isteyen öğrenci arkadaşlarımın İngilizceleri çok iyi olmalı. Mutlaka yurt dışı deneyimi edinmeliler. Son sınıfta alacakları terapi eğitimi daha genel olmalı. Çünkü mezun olur olmaz danışan alamayabiliyorsunuz. Ülkemizde çok fazla psikoloji mezunu var. İnsan kaynaklarına gelen 300-400 öz geçmiş arasından yalnızca İngilizce bilenleri ayırdıklarını söylediler bana. Staj tecrübeleri ve bilgilerin taze tutulması da diğer önemli noktalar.”