100. Yılında Çanakkale Paneli

 

18 Mart 2015

Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “100. Yılında Çanakkale Paneli” Üsküdar (Atik Valide) Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Panelin açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Duman, “Türk kamuoyunun Çanakkale’yi benimseyişi ve idrak edişi, Çanakkale ile ilgili bilgilerden daha önemlidir. Çünkü Çanakkale, hem bizim hem de Boğaz’ı geçmek isteyenler için sıradan bir boğaz değil, ülkemiz ve ülkemize yönünü çevirmiş büyük bir İslâm coğrafyasının ayakta kalıp kalmama mücadelesinin sembolik bir adı anlamındaydı. Bu nedenle bilgileri aşan bir noktaya ulaştı. Türkiye İslâm âlemi için o gün ne ifade ediyorsa, bugün de onu ifade ediyor.” dedi.

Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın başkanlığındaki ilk oturumda Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Göleç ve İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Ünver yer aldı.

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Andı başkanlığındaki ikinci oturumda ise Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Akay, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı konuşmalarını gerçekleşti.

Prof. Dr. Özcan, Çanakkale Savaşı’nın, Osmanlı Devleti’nin en büyük savaşı olduğunu söyleyerek “Osmanlılar, 14. yüzyılda Avrupa’ya ayak bastılar. Avrupalılar, Türkleri oradan atmak için yüzyıllarca savaş verdiler. Karlofça Anlaşması’yla zayıflayan Osmanlı birçok toprak kaybetse de 18 Mart 1915’te Çanakkale’de yapılan savunma harbi, Osmanlı’nın galibiyetiyle sonuçlandı. Dünya Harbi’nin Osmanlılarca en önemli yönü zaferle sonuçlanmasıdır.” dedi.

“Çanakkale, Ezilmiş Milletlere Işık Olmuştur”

Prof. Dr. Fahameddin Başar, Türk askerinin destan yazdığı Çanakkale Zaferi’nin dünya tarihinin gördüğü en büyük savaşlardan biri olduğunu belirterek Çanakkale muharebelerini panoramik bir bakışla değerlendirdi. Başar, I. Dünya Savaşı’nın nasıl başladığını, Osmanlı’nın savaşa neden dâhil olduğunu, İttihat ve Terakki’nin nasıl politikalar yürüttüğünü, savaşın önemi ve sonuçlarını değerlendirdi. Başar sözlerini, “Türk milletinin var olmak için 100 yıl önce ölüm kalım savaşı yaptığı Çanakkale muharebeleri, Türk - İslâm dünyası ve ezilmiş milletler için ışık olmuştur. Allah bir daha o acı günleri yaşatmasın.” diyerek bitirdi.

Yrd. Doç. Dr. Metin Ünver, Çanakkale Cephesi’nde yaşananların detaylarını anlatarak Nusret Mayın Gemisi’nin ve Ertuğrul Keşif Uçağı’nın kahramanlıkları üzerinde durdu.

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Göleç ise Çanakkale Zaferi’ne farklı bir pencereden baktı. Destansı bir savaş olarak nitelendirdiği Çanakkale Savaşı’nı, kahramanlık hikâyelerinin ardında gizli sıradan gerçeklikler üzerinden yorumladı. Göleç, “Tarih, askeri perspektifi dayatıyor oysa savaşa başka perspektiflerden bakmak da mümkün. Savaşın kaderini belirleyen teknoloji, coğrafya, iklim gibi insan dışı faktörler de var. Savaşın uzağında olan yaşlı insanlar, çocuklar da var. Tarih bize gerçek insan hikâyeleri yerine gerçeküstü kahramanlık hikâyeleri sunuyor. Gerçek insan hikâyelerini anlatmak romanlara kalıyor ancak romanlar da fazla estetize ediyor. Cesetlerden, yaralı askerlerden, bulaşıcı hastalıklardan kimse bahsetmiyor.” diye konuştu.

“Çanakkale’de Emperyalizme Dur Dedik” 

Prof. Dr. Fatih Andı, Çanakkale Şehitleri şiiri üzerinden Mehmet Akif Ersoy’un savaştaki fonksiyonuna değinen bir konuşma gerçekleştirdi. O dönemde yazılan hiçbir savaş şiirinin Akif’in şiiriyle boy ölçüşemeyeceğini, o ruhu vermediğini ifade eden Andı, “Çanakkale’de kaç cephe varsa bir cepheyi de tek başına Mehmet Akif açmıştır. Bu milletin iki Çanakkale’si vardır: Biri savaşın bizzat kendisidir, ikincisi en az onun kadar bilinç ve ruh olarak içimizde varlığını sürdüren Çanakkale Şehitlerine şiiridir. Şiir bugüne kadar fonksiyonunu sürdürerek gelmiştir.” dedi.

Çanakkale bilincinin önemini vurgulayan Andı, “Çanakkale, Karlofça’dan beri gerileyen Osmanlı - Müslüman kimliğinin ilk defa Batı emperyalizmine dur dediği yerdir. Bu nedenle Çanakkale’nin oluşturduğu bilinç çok önemlidir.” diye konuştu.

Prof. Dr. Hasan Akay, Çanakkale ruhunu savaşı yüreğinde yaşadığını söylediği Mehmet Akif Ersoy’un şiiriyle değerlendirdi. Genel anlamda Türk şiirinde Çanakkale’yi yorumlayan Akay, Akif’ten önce yazılan şiirlerde his olduğunu ancak ruhun eksik olduğunu vurguladı.   

Panelin diğer konuşmacılarından Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ise dönemin Karagöz isimli mizah dergisi üzerinden savaşa bakışı yorumladı.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı ise Türk şiirinde Çanakkale şiirlerini değerlendirdiği konuşmasında şiirlerde dönemin ittihatçı bakışının hâkim olduğunu dile getirdi.

 

 

 

 

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.