Evliya Çelebi’nin rehberliğinde Seyyah projesi başlıyor

İstanbul’da yaşayan çocuk ve gençlerin kentle iletişimlerini ve deneyimlerini kuvvetlendirmeyi, yaratıcılıklarını ve sanatsal yeteneklerini geliştirmelerini amaçlayan “İstanbul’un Seyyahı Seyyahın İstanbul’u” projesi Evliya Çelebi’nin rehberliğinde başlıyor.

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğiyle Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin yürüttüğü Seyyah projesinin amacı; İstanbul’un tarihi kent dokusunu çocukların yaratıcı dünyalarıyla buluşturup, sanatsal yeteneklerini geliştirmek olarak belirlendi. Üsküdar Belediyesi ve Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Evliya Çelebi Çalışmaları Merkezi koordinatörlüğündeki projenin ilham kaynağı İstanbul’un tarihi yapısına dair çok renkli ve çok yönlü anlatıya sahip ve dünya seyahatnameleri arasında benzersiz bir yer edinen Evliya Çelebi Seyahatnamesi. Çocuklar ve gençler Evliya Çelebi’yi tanıyarak, onun tarihe çok kültürlü, renkli ve zamanı aşan yaklaşımının izini İstanbul üzerinden bugün de takip edecekler. İstanbul’un tarihi ilçesi Üsküdar’da okuyan ortaokul ve lise çağındaki çocuklar ve gençler ile onlara koçluk yapacak Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi lisans öğrencilerinin ortak çalışma bilinciyle yaratıcılık becerilerinin geliştirilmesini sağlamak; çocuklar ve gençlere verilecek yaratıcı yazarlık, kısa film, animasyon atölye eğitimleri ve İstanbul’da yapılacak seyahatlerle şehri farklı şekilde deneyimlemelerinin yanı sıra bu deneyimi yaratıcılıkları ile birleştirip sanat ürünü hâline getirmelerine imkân tanımak hedefleniyor.

“Seyahat ideolojik bir etkinliktir”

“İstanbul’un Seyyahı Seyyahın İstanbul’u” projesinin tanıtım programı paydaşların ve davetli topluluğun katılımıyla Üsküdar Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Tanıtım programında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, “İstanbul’un Seyyahı Seyyahın İstanbul’u” projesini hem odağına aldığı İstanbul hem de seyahat ve seyahat olgusu çerçevesinde önemli bir proje olarak nitelendirdi. Andı, seyahatin her insani etkinlik gibi pek çok alana ilmek atan çok yönlü bir kavram ve aynı zamanda ideolojik bir etkinlik olduğuna dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Niçin yaptığınız hangi sonuçları göstermek için yaptığınız seyahatin bizzat kendisinden çok daha önemlidir. Batılı seyyahlar İstanbul’u bir masal ülkesini gezer gibi gezmişler, eserlerinde bize anlatmışlar. Ancak onlar bizi bize anlatırken hep bir oryantalist gözlüğün arkasından görmüşler. Bizden olan yazarların, bizi bize anlatan yazarların başında ise Evliya Çelebi geliyor. Bizim için çok önemli olan Evliya Çelebi’nin bilinirliği bile tartışma konusudur. Bizim ders kitaplarımız Evliya Çelebi’yi bilmez ya da yakın zamana kadar bildirmez diyebiliriz. Bilse ve bildirse de Evliya Çelebi, alelade şeyler, tuhaf masallar anlatan, okunup inanılmayacak şeyler söyleyen, mübalağacı Osmanlı gezgini olarak anlatılmıştır. Bu yüzden bakış açımız sağlıklı değildir.”

Evliya Çelebi adına yapılan her sahih faaliyetin büyük bir kazanım olduğunun altını çizen Andı, “İstanbul odaklı Seyyah projesi bize çok şey söyleyecektir. Ahmet Hamdi Tanpınar ‘Ben Evliya Çelebi’yi sık sık okudum. Her okuduğumda da inanmak için okudum ve hep kârlı çıktım.’ demiştir. Biz de Evliya Çelebiye bu şekilde yaklaşırsak, onun ironik aktarımlarını abartmadan, Evliya Çelebi’nin tüm kimliğini kasıtlı olarak o noktaya indirgememek niyetiyle yaklaşırsak kazançlı çıkacak olan biz oluruz.” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’un tarihsel birikimine bakmalıyız”

“İstanbul’un Seyyahı Seyyahın İstanbul’u” projesinin ortaya çıkış sürecini, amaçlarını, takvimini ve tüm İstanbul için önemini anlatan proje koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi İlhami Danış, İstanbulluların İstanbul’a dair algılarını öğrenmek için inceledikleri İSTKA’nın 2014-2023 İstanbul Bölge Planı’ndan istatistiklerle konuşmasına başladı. Plana göre İstanbul’da yaşayan nüfusun sadece yüzde 16,4’ünün İstanbul doğumlu olduğunu, farklı nedenlerle göç alan şehre aidiyet bilincinin geliştirilmesinde ciddi sorunlar olduğunu kaydeden Danış, “İstanbul’a dair düşünceniz nedir sorusuna yüzde 52 zorunlu olarak yaşanan bir şehir, yüzde 48 ise kimsenin vazgeçemeyeceği şehir cevabını veriyor. Ama asıl çarpıcı veri, nüfusun 3’te 2’sine İstanbul nedir diye sorulduğu zaman kalabalık, stres, ulaşım yoksulluk, eziyet, başa çıkılmaz bir kent gibi olumsuz tanımlamalar yapılıyor. Bir tarafta kentten vazgeçemeyenler bir tarafta olumsuz tanımlamalar var. Biz de kendimize gerçekte İstanbul nedir sorusunu sorduk. İstanbul’un tarihsel bir birikimi var. Bu tarihi birikime bakmak için geçmişe gitmek, tarihi orada görmek ve özümsemek gerekiyor.” diye konuştu.

“Gençler kendi seyahatnamelerini oluşturacak”

Seyyah projesini, İstanbul’u en iyi yaşayan ve en iyi anlatan seyyah olarak gördükleri Evliya Çelebi üzerine kurguladıklarını aktaran Danış şöyle devam etti:

“Evliya Çelebi 17. yüzyılda İstanbul’da doğdu, burada büyüdü, Seyahatname’nin birinci cildini tamamen İstanbul’a ayırdı. Bu anlamda Evliya Çelebi rehberliğinde 17. yüzyıl İstanbul’unu temel aldık. İstanbul’un tarihine dair minyatür ve gravürleri 21. yüzyıla uyarladık. Proje kapsamında belirleyeceğimiz 96 öğrenci 21. yüzyılda İstanbul’u gezecek, 17. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar İstanbul’un dönüşümünü görecekler. 17. yüzyılın İstanbul’una Evliya Çelebi’nin perspektiften bakacak, o dönemin sosyal ve kültürel hayatını, mimarisini öğrenecek ve kendi seyahatnamelerini oluşturacaklar. Daha sonra o dönemdeki minyatür ve gravürü, 21. yüzyılda yaratıcı endüstri bağlamında animasyon ve kısa film şeklinde kurgulayacaklar.”

17. yüzyıl İstanbul rotası oluşturulacak

Mayıs ayından itibaren atölye kurulumları, öğrenci seçimleri ve rotaların hazırlanmasına, Eylül’de ise seyahat, eğitim ve uygulamalara başlayacaklarını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi İlhami Danış, gezilerin Üsküdar, Fatih, Eyüp ve Beyoğlu’nda yapılacağını dile getirerek, “Buralarda Evliya Çelebi anlatısından yola çıkarak oluşturulacak rotalarda öğrencilerle gezeceğiz. Proje sonunda ‘Evliya Çelebi Seyahatnemesi’nde İstanbul Kitabı’, ‘Genç Seyyahların Kaleminden İstanbul Kitabı’, gençlerin elinden kısa film ve animasyon filmler ile en önemlisi de seçilen semtlere ve İstanbul’un geneline dair Evliya Çelebi rotası oluşturacağız.  Hem basılı hem de dijitalde 17. yüzyıl İstanbul rotaları elimizde olacak. Basılı rotayı İslam Sanatları Merkezimizle, dijitali ise Digital Ottoman Studies ile hazırlayacağız. Dijital platformda rotalarla birlikte seyyahın anlatıları da görülebilecek. Zamanla dijitalde minyatür ve gravürlerle başka seyyahların da anlatılarına yer vereceğiz.” dedi.

Atölye çalışmaları ve gezi programlarının Eylül 2022’den Ocak 2023’e kadar devam edeceğini belirten Danış, Şubat 2023’te projenin kapanışının yapılacağını sözlerine ekledi.

Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlü Sinan Aydın ise gençlerin eğitimlerini kültürel anlamda desteklemek açısından bu tür projeleri çok önemli gördüklerini ifade ederek, Seyyah projesinin bereketli bir şekilde sonuçlanmasını diledi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.