Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 8’inci mezuniyet töreni ile 1147 mezununu yarına uğurladı. Üniversitemizin 8’inci mezuniyet töreni Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen iki oturumla gerçekleştirildi. Covid-19 salgını önlemlerinin alındığı tören alanında mezunlar mutluluklarını aileleri ile paylaştı. Salgın nedeniyle törene katılamayan mezunlarımız için üniversitenin YouTube hesabından canlı yayın yapıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mezuniyet töreninde ilk olarak mezunlar adına Hukuk Fakültesi bölüm birincisi Yunus Emre Kılıç bir konuşma gerçekleştirdi. Üniversitemizde öğrenci olmanın ayrıcalıklarını anlatan Yunus Emre Kılıç, üniversitenin vakıf kültür ve anlayışı içinde hareket etmesi, samimiyet ve yardımlaşma odaklı insan ilişkileriyle fark yarattığını dile getirdi.
“Hukuk nosyonu kazandık”
Hukuk Fakültesinde aldığı eğitimin niteliği ve kendisi için anlamından söz eden Kılıç, “Fakültemizde bizlere sadece teorik bilgi verilmedi. Özellikle hukuk nosyonu kazanabilmemiz de çabalandı. Hukuk fakültesi sınavları zor olmasıyla bilinir. Fakültemizde yapılan sınavlar ise diğer fakültelere nazaran daha da zordur. Bugün itibarıyla iki aydır avukatlık stajı yapıyorum. Sınavlarda her ne kadar zorlanmış olsam da bu durumun lehimize olduğunu staj yaparken anladım. Bugün uygulamada Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi mezunu bir hukukçunun değeri her geçen gün artmaktadır.” diye konuştu.
Gerek hukuk alanında gerekse diğer disiplinlerde ülkemizde ve dünyada pek çok sorun bulunduğunu belirten Yunus Emre Kılıç, “Sorunların çözümünde nitelikli bir eğitimle donanmış biz gençler olacağız. Sorunlara karşı karamsarlığa kapılmayıp ‘bu sorunun çözümünü ben getireceğim’ felsefesiyle hareket etmeliyiz.” dedi.
“Zor şartlar yeni imkânları doğurdu”
Salgının alışkanlıkları olduğu gibi eğitim öğretim süreçlerini de değiştirdiğini ifade ederek konuşmasına başlayan Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şartlar zorlayıcıydı ama biz ‘muhakkak ki her zorlukla beraber bir kolaylık da vardır’ ilahi düsturu doğrultusunda çareler, çözümler üretip öğrencilerimizden kopmamaya gayret ettik. Eğitim öğretim faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürmeyi başardık. Hatta bu zor şartlar kendi içinde yeni imkânları ve kolaylıkları doğurdu. Biz bu süreçte Uzaktan Eğitim Merkezimizin eğitim alt yapısını güçlendirdik, hem derslerimizi, atölye ve laboratuvar uygulamalarımızı çevrimiçi olarak öğrencilerimize vermeyi sürdürdük hem de onların mesleki ve kültürel olarak gelişimlerini besleyecek pek çok program gerçekleştirdik. Dijital sergiler açtık, çalışma grupları oluşturduk, tanışma ve tartışma toplantıları yaptık, yurt dışındaki bazı üniversitelerle ortak yaz programları düzenledik. Tüm bunlar öğrencilerimizle yüz yüze eğitim yapamamanın doğurduğu zorunlu kısıtlamaların ve kayıpların telafisi içindi. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.”
Covid-19 salgınının başladığı günden bugüne Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak eğitim faaliyetleri dışında birçok güzel işe imza attıklarını kaydeden Prof. Dr. Andı, “Salgının gölgesinde de olsa kuruluşumuzun 10’uncu yılını idrak ettik. 10’uncu yılın getirdiği tecrübenin neticesinde kök salmış bir kurum olarak zor şartlara cevap verecek refleksler geliştirebildik, çalışmalar ortaya koyabildik. Aynı ruhla ve yenilenen heyecanımızla diyerek üniversitemizin logosunu değiştirdik. Bu zaman diliminde ülkemizi ve bütün İslam âlemini ilgilendiren ve sevindiren kutlu olaya şahitlik ettik. Fatih Sultan Mehmed’in büyük emaneti Ayasofya Camii büyük bir irade ve kararlılık tezahürünün neticesinde yeniden ibadete açıldı. Bu bizi de büyük sevince gark etti ama bizim sevincimiz daha fazlaydı. Çünkü Ayasofya Külliyesi içinde yer alan Ayasofya Medresesi üniversitemize tahsis edildi. Ve biz orada Ayasofya Araştırmaları Merkezini kurduk.” ifadelerini kullandı.
Edirne Valiliği iş birliğinde kurulan Fatih Sultan Mehmet Müzesinin de bu zor zamanların güzel bir ürünü olduğunu belirten Prof. Dr. Andı, “Müzenin yanı sıra bilim, kültür ve sanat çalışmalarımıza güç katacak yeni uygulama ve araştırma merkezlerimiz de devreye girdi. Yalnızca merkezler değil yeni fakülte ve bölümlerle de büyüdük.” dedi.
“Yeni bir başlangıcın eşiğindesiniz”
Mezun öğrencilere yeni bir başlangıcın eşiğinde olduklarını hatırlatarak bu eşiğin yeni kapıların açılmasına vesile olacağını söyleyen Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı şöyle devam etti:
“Eğitim hayatınızda bir evreyi bitirdiniz. Yeni bir başlangıcın eşiğindesiniz. Unutmayın ki eşikler yeni kapıların açılışı için vardır. Bitişler yeni başlangıçlar içindir. Hayatınızın bundan sonraki döneminde, aldığınız eğitimin size taşıdığı kazanım ve imkânları hem kendiniz ve ailenizin hem de milletimizin ve vatanımızın faydasına sarf etmenin eşiğindesiniz. Yüce Kitabımızın İnşirah Suresi’ndeki ölümsüz ilke ve nasihatini size hatırlatmak isterim, ‘Öyleyse bir işi bitirip boşa düştüğünde hemen kalk ve yeniden yeni bir işe başla.’ Allah yolunuzu doğrudan ayırmasın.”
“Donanımlı gençleri hayata uğurluyoruz”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak yüzlerce öğrenciyi mezun etmenin gururunu yaşadıklarını ifade eden Mütevelli Heyet Başkanımız İsmail Gerçek, “Geleceği şekillendirecek olan insanın sahip olduğu yetenek, bilgi ve donanımdır. Günümüz toplumlarının gücü eğitimli insanların çokluğu ve kalitesiyle ölçülmektedir. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak bizler de bugün üniversite eğitimini tamamlayan 1147 gencimize diplomalarını veriyoruz. Onları eğitimli, donanımlı gençler olarak hayata uğurluyoruz. Böylece ülkemizin geleceğine katkı sağlamış olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.
Bilginin yanında sorumluluk ve davranış bilinci aktarmayı da kapsayan bir eğitim anlayışla hareket ettiklerinin altını çizen Gerçek şöyle devam etti:
“Bilgi; adalet, ahlak, saygı ve benzeri değerlerle oluştuğu zaman anlam kazanır. Bu değerlerden yoksun bireylerin sahip olduğu bilgi insanlara fayda yerine zarar getirir. Dolayısıyla bu değerler üniversitemizin öncelikli değerlerdir. Öğrencilerimizin yeterli mesleki bilgiyi ve bilimsel donanımı kazanmaları kadar insanlığın evrensel kültür ve değerlerini, milli kültür ve değerlerimizi kazanmalarını da o ölçüde önemsiyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çabamız bu iki yönlü eğitim ve hedefimizi gerçekleştirmek olacaktır.”
Mezunlarımızın üniversitemizin daimî üyesi olduklarını dile getiren İsmail Gerçek, “Bugün sizleri uğurlasak da kapımız size her zaman açıktır. Tüm hayatınızın sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu olmasını diliyorum.” dedi.
Tüm öğrenciler diplomalarını aldı
Konuşmaların ardından ilk oturumda Edebiyat, Eğitim, Güzel Sanatlar, İslami İlimler ve Mühendislik Fakültelerinin; ikinci oturumda ise Hukuk, Mimarlık ve Tasarım Fakülteleri ile Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu ve Meslek Yüksekokulunun bölüm birincileri sahneye davet edilerek hediye ve diplomaları takdim edildi. Ardından tüm öğrenciler sahnede diplomalarını aldı. Her iki oturumun ardından Haliç Kongre Merkezi’nin bahçesinde mezunlarımız büyük bir coşkuyla keplerini fırlattı.
Bölüm birincileri:
Bilim Tarihi-Elif Parlayan
Psikoloji-Hanife Sarıhan
Tarih-Muhammed Çort
Türk Dili ve Edebiyatı-Kübra Büyükişler
Okul Öncesi Öğretmenliği-Tuğçe Karaağaç
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık-Zeynep Sena Kurt
Türkçe Öğretmenliği-Gül Çakır
Geleneksel Türk Sanatları-Rabia Altan
Grafik Tasarımı-Refia Nur Çelik
İslami İlimler-Muhamed Sabağ
Bilgisayar Mühendisliği-Barış Kışlak
Biyomedikal Mühendisliği-Ahmed Magdy İbrahim Fawzy Hassan
İnşaat Mühendisliği-Yunus Emre Çolak
Elektrik-Elektronik Mühendisliği-Muhammed Emin Karaaslan
Hukuk-Yunus Emre Kılıç
İç Mimarlık-Hatice İrem Çolak
Mimarlık-Muhammet Bilgiç
Mimari Restorasyon-Yasemin Sevde Olgun
Adalet-Berfin Han
Çocuk Gelişimi-Sema Nur Koçoğlu
Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri-Nazlıcan Bilir