Mezunlarımızın sektörel tecrübelerine kulak verdiğimiz “Mezun Röportajları” serimize, Çelebi Hava Servisi’nde harekat memuru olarak çalışan Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programı mezunumuz Eray Çil ile devam ediyoruz. Üniversite hayatını ve havacılık sektörünün beklentilerini aktaran Çil, “havacılık sektörünün aranılan özeliği bugünü değil, yarını düşünüyor olmanız” diyor.
Çelebi Hava Servisi’nde harekat memuru olarak çalışıyorum. 2017 yılında mezun oldum. Henüz diplomamı almadan başvuru yapmıştım, kabul edildim. Daha önce farklı sektörlerde de çalıştım. Üniversite hayatımda da staj yaptığım yerlerde de deneyimlerim oldu. Fakat mezun olup, işi elime aldığım ilk kurum Çelebi Hava Servisi oldu. Pandemi döneminde bir süre işe gidemedim ama bu sürede almış olduğum “Eğiticinin Eğitimi” sertifikası ile Herkes İçin Havacılık Derneği’nde havacılıkla ilgili eğitimler vermeye başladım. Pandemi döneminde hiç boş durmadım. Eğitimler ve dernek işleriyle, kişisel gelişimime katkı sağlamaya devam ettim.
Lise çağlarından bu yana havacılık sektörünü araştırıyordum, tutkumdu. Özellikle şu şirkette çalışayım diye bir hedefim yoktu. Kendimi bu alanda geliştirmeye çalıştım, sürekli araştırdım. “Seni neden işe alalım” sorusuyla karşılaştığımda hep aynı cevabı verdim. “Ben havacılık tutkunuyum. Beni işe almasanız da, farklı kurumlarla da olsa bir şekilde bu sektöre gireceğim. Belki İngilizcem çok iyi değil ya da havacılık bilgim yeterli değil ama belki beş, belki altı yıl sonra sizinle mutlaka karşılaşacağım” dedim. Yöneltmiş oldukları soruları profesyonel bir şekilde cevapladım. Verdiğim cevapların işe alınmamda etkili olduğunu düşünüyorum.
“Aldığım dersleri iş hayatında tecrübe ediyorum”
Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programı’nda hem yer hizmetleri hem de uçuş alanında eğitimler aldık. Üniversitemizde Mock-up sınıfı olduğu için uygulamalı dersler de alıyorduk. Havacılığın temelinde tarih, operasyonel yönetimler, temel uçak bilgisi gibi farklı dersler vardı. Şimdi bu dersleri uygulamalı şekilde iş hayatımda tecrübe ediyorum. Bu, benim için çok güzel bir tecrübe. Diplomamı almadan iş hayatına atıldım bir nevi.
Havacılık sektöründe aldığınız eğitimlere çok önem veriliyor. İlk iki ay teorik eğitim aldık, sonrasında üç ay da sahada üst yönetim tarafından izlendik. Üç ayın sonunda işe alım süreci tamamlanmış oldu. “Bu personel uçak ataması yapabilir, kadrolu elemanımız olarak çalıştırabiliriz” cümlesi, bu süreçlerden sonra söylendi. Dışarıdan bakıldığında beş ay uzun bir süreç ama çalıştığım şirket teorik ve uygulamalı eğitimlere çok önem veriyor. Bir okul gibi, iş hayatında karşılaşacağımız bütün detayları bizlere eğitim sürecinde aktarıyor.
Mezun olmadan önce Türk Hava Yolları’nda staj yapmıştım. 10 aylık bir deneyimdi ama her şeyi yapabildiğimi hissediyordum. Ama sektör çok farklı bir sektör. Kısıtlamalar, kurallar gereği rahat hareket edemiyorsunuz. Bir evrak imzalanacağı zaman bile çok fazla kontrol gerekiyor. Bu deneyimlerle sorgulayıcı tavırlarım ortaya çıktı. Bu sektörde çalışan herkesin sorgulayıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında havacılık sektöründe çalışan kişilerin temel matematik ve biraz da farklı işler yapabilme becerilerine sahip olması gerekiyor.
“Alacağınız ücret, dil seviyenize göre belirleniyor”
Havacılık sektörünün vazgeçilmesi İngilizce. İngilizceyi iyi bilmek gerekiyor. Henüz mezun olmamış öğrenci arkadaşlarıma ilk tavsiyem bu dili ana dili gibi konuşuyor olmaları. İkinci bir tavsiyem de TOEFL, IELTS ve YDS gibi sınavlarda kendilerini deneyip, belgelerini almaları. Pilot olabilmek için IELTS sınavında belli bir başarı isteniyor örneğin. Bizim mesleğimizde ise minimum ‘intermediate’ seviyesinde İngilizce bekleniyor. Alacağınız ücret, dilinizin seviyesine göre belirleniyor.
Aynı anda faklı işler yapabilmenin de öneminden bahsetmiştim. Biz bir yandan telsiz kullanıyoruz, bir yandan telefonla görüşüyoruz. Bizimle iletişime geçecek kişileri organize ediyoruz. Bir yerde insan sarrafı oluyoruz diyebilirim. Etkili iletişim çok önemli. Net ve açık olmalısınız. Ne söylemek istediğinizi karşı tarafa net bir biçimde aktarmanız gerekiyor. Aktaracağınız yanlış bir bilgi zincirleme olarak yaptığınız diğer işleri etkiliyor. Bu da büyük bir risk oluşturuyor.
“Ben sektöre girdim, beni işe aldılar” dediğinizde her şey bitmiyor. Asıl zor süreç burada başlıyor. Şirkette kendinizi göstermeniz, havacılık sektörünü benimsemeniz çok önemli. Havacılık sektörünün aranılan özeliği bugünü değil, yarını düşünüyor olmanız.
“İki yıllık eğitimin sonunda dört yıl eğitim aldım gibi hissettim”
Verilen eğitim ve istihdam alanı göz önüne alındığında, üniversitemizin diğer üniversitelere kıyasla çok iyi bir noktada olduğunu görüyorum. İki yıllık eğitim hayatımın sonunda, kendimi dört yıl eğitim almış gibi hissettim. Çok çabuk geçti ama birçok imkandan da yararlandım. Havacılık alanında çalışmak isteyen herkese üniversitemi öneriyorum. FSM, sadece parayı verip okuyacağınız bir okul değil. Çalışırsan başarılı olabileceğin, imkanlarından yararlanabileceğin bir okul. Üniversitemizin her bölümü disiplinli ve öğretmeye yönelik ilerliyor. Kişi hayatını idame ettirmek istiyorsa veya bir şirkette yönetici konumuna kadar gelmek istiyorsa, sorumluluk sahibi, disiplinli ve istikrarlı olmalı. Bu bölümde okuyan herkes disiplini ve istikrarı öğreniyor. Bu da bizlere hayatta çok şey kazandırıyor.