20 Kasım 2018
Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı tarafından Haliç Yerleşkesi konferans salonunda düzenlenen Medyada Çocuk İmgesi panelinde medyanın çocuk gelişimi üzerindeki etkileri tartışılıp medya ile ilgili ebeveyn sorumluluğunun altı çizildi.
Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlhami Danış’ın açılış konuşmasıyla başlayan panelde konuşan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu, 0-3 yaş arası dönemin gelişimde ilk önemli devre olduğunu, bu devrede gördüğü her şeyi gerçek zanneden çocuğun ekrana maruz kalması sonucunda bedensel, duygusal, düşünsel ve düş gücünün tahrip olacağını söyledi. Medyanın çocuğun sosyal bir insan olma yönünü de olumsuz etkilediğini belirten Pembecioğlu, adeta bir canavar gibi çocuğun etrafını sardığını ifade etti.
Medyadaki çocuk imgesine yönelik fikirlerini de paylaşan Pembecioğlu, etik sorunların arttığını, özellikle haberlerde mahremiyetin ihlal edildiğini ve çocukların tek tipleştirildiğini vurguladı. Sanıldığının aksine çocuğun medyadan alacağı bilginin kalıcı olmayacağını aktaran Pembecioğlu; denetim mekanizmalarının etkin çalıştırıldığı, ebeveynlerin sorumluluktan kaçmadığı, çocuğun da katıldığı yeni bir medya düzenlemesine ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Anne babaya medya okuryazarlığı dersi
Yeni nesil çocukların medya ve teknolojinin içine doğduklarını ve teknolojiyi hızlı öğrendiklerini aktaran Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. İsa Kaya, çocukların medya karşısında savunmasız olduğunu söyledi. Çocuğun gördüğü her şeyi süzgeçten geçirmeden doğru kabul ettiğini ifade eden Kaya, “Medya çocukları kolay ulaşılan bir varlık olarak algılıyor. Eğitimciler olarak bize düşen görev, çocuklara medya okuryazarlığıyla ilgili farkındalık oluşturmamızdır. Çocuğun medya ile olan ilişkisinde ebeveynlerin de sorumlulukları var. Ebeveynler çocuklara rol model oluyor. Anne babaların da medya okuryazarlığı eğitimden geçmesi gerekiyor.” diye konuştu.
“0-3 yaş döneminde çocukların teknolojiyle ilişkisi olmamalı”
Psikolog Cihan Çelik ise 0-3 yaş dönemindeki çocukların teknolojiyle ilişkisinin kesinlikle olmaması gerektiğini söyleyerek, 3-6 yaş döneminde 30 dakika, 6-9 yaş döneminde 40-60 dakika, 9-12 yaş döneminde ise 60-80 dakika ekranla temasın doğru kabul edildiğini ifade etti. 0-3 yaş arası dönemde en önemli ihtiyacın anne babayla teması olduğunu vurgulayan Çelik, “Ekran çocuğun en hareketli çağında onu sınırlandırır. Çocuk aldıklarını anlamlı şekilde kullanamaz. Özellikle gelişimsel geriliğe müsait olan çocuk dil gelişimden motor becerilerine kadar olumsuz etkilenir.” dedi.
Çocuğun uzun süreyle ekran temasının öğrenmeye olumlu değil aksine olumsuz etkisi olduğunu belirten Çelik, medyanın çocuğun dikkatini kitaba ve oyuna vermesini engellediğini dile getirdi. Çizgi film izleyerek gerçek yaşam becerisi kazanılmayacağını söyleyen Çelik, “Çocukla iletişim kurulduğu sürece ekran onu cezbetmez. Anne babaların çocuğun gelişiminde sözel iletişimi, oyunu bırakıp sadece ekran teması ile süreci yönetmek çocuk ihmalidir.” ifadelerini kullandı.
Medyada Çocuk İmgesi paneli soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.