Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun ikincisi gerçekleştirildi

İslam bilim tarihi alanının en önemli isimlerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hatırasını yaşatmak ve gelecek nesiller için güçlü bir ilham kaynağı olmasını sağlamak amacıyla ilki 2019 yılında düzenlenen Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun 2’ncisi 7-9 Ekim 2021 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

2018 yılında aramızdan ayrılan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in anısına Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV), Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) iş birliğinde düzenlenen II. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu’nun açılış töreni İÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başlayan törende, İÜ İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan Prof. Dr. Fuat Sezgin belgeselinin gösterimi de yapıldı.

Açılış konuşmalarından ilkini gerçekleştiren Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Ethem Sancak, sempozyumun sürdürülmesini çok kıymetli gördüğünü belirterek, “Geçmişten feyz alarak geleceğimizi inşa etmeliyiz. Bunu da bilgi üreterek yaparız. Bilgi üretmek hayli zamandır İslam dünyasının çok başarabildiği bir alan değil. Çünkü Batı medeniyetinin taşıdığı yağma ve baskıcı anlayış sonucu Doğu dünyasına yüz yıllardır çorak bir coğrafya olduğu imajı verildi. Medeniyet tarihine yaptığımız büyük katkı unutturuldu. Bu yanılgı elbet bir gün sona erecekti. Bunu sona erdiren büyük ilmi çalışmanın yaratıcısı adına bugün bu sempozyumu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İslam bilim tarihi alanında unutulmaz bir yer edindi”

İstanbul Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi adına konuşmasını gerçekleştiren İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılını Fuat Sezgin yılı ilan etmesi vesilesiyle ilki 2019’da gerçekleştirilen sempozyumu 2 yılda bir gerçekleştirme kararı aldıklarını hatırlatarak şöyle devam etti:

“İslam medeniyetinin bilimlerin gelişimindeki rolünü sadece belirli tarihi dönemlerde medeniyetler arası aktarımdaki katkısıyla sınırlandıran görüşler karşısında tepkisel bir savunmacı tutum takınmak yerine, ilmi bir tavırla sorgulama ve değerlendirmelerde bulunan merhum Fuat Sezgin Hocamız tenkitli neşrini yaptığı onlarca eser, tıpkıbasımını yaptığı yüzlerce cilt kitap, gün yüzüne çıkardığı bine yakın bilimsel alet ve ilham verdiği bilim insanlarıyla İslam bilim tarihinin sayfalarında henüz hayattayken unutulmaz bir yer edinmiştir. Bu sempozyum aracılığıyla yaşamını karşılaştığı tüm zorluklara rağmen inanç ve sabırla İslam dünyasında gelişen bilimlerin dünya bilim tarihindeki yerini göstermeye, özellikle de Batı bilim tarihinin gelişiminde İslam bilimlerinin rolünü nesnel bir biçimde ortaya koymaya adayan Fuat Sezgin Hocamızın ilmi mirasını hatırlayıp, onu gelecek nesillere aktarma noktasında bir katkı sağlayabilmeyi umut ediyoruz.”

“Fuat Sezgin bilim tarihini geniş kitlelere ulaştırdı”

“Türkiye’de Bilim Tarihi Yazıcılığında Yöntem Arayışları” başlıklı açılış konferansını veren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, bilim tarihinin gelişimini ve bilim tarihi yazıcılığının geçmişi ile bugününü bazı dönüm noktaları üzerinden ele aldı.

Türk İslam dünyasının 10 ve 11. yüzyıllarda yaşamış en önemli ilim insanlarından Biruni’nin kronoloji, tarih, etnoloji gibi ilim dallarıyla ilgili bilgileri ihtiva eden eseri el-Âsârü’l-Bâkıye’nin çağından 500 yıl geriye giderek dinlerin, kavimlerin, mezheplerin, toplumsal geleneklerin nereden kaynaklandığını, nasıl geliştiğini anlattığını kaydeden Kaçar, “Kitabının başında çağlar sonrasına ilham verecek görüşler var. Bunlardan biri geçmişe yönelik olarak bilgilerin sınanması noktasında sarsılmaz ölçünün matematiksel sonuca dayanması gerektiği fikridir. Geçmişin bilimsel eserlerini aktarmak gibi bir misyonu da üstlenmiştir. Bu gelenek asırlar sonra Avrupa’da ortaya çıkmıştır.” diye konuştu.

Bilim tarihi yazımının kronolojisine üzerinden Türkiye ve dünyadaki çalışmalara bakan Kaçar, Türk matematikçi Salih Zeki’nin İslam matematikçilerine dair kaleme aldığı Âsâr-ı Bâkıye eseriyle tematik bilim tarihi yazımını başlattığını, dünya tarihinde ise akademik bir disiplin olarak 20. yüzyılın başlarında uluslararası kolektif çalışmaların ortaya çıktığına dikkati çekti. Bu noktada Prof. Dr. Fuat Sezgin’in de hocası olan Alman şarkiyatçı Hellmut Ritter’i anan Kaçar şunları kaydetti:

“Ritter, Türkçe, Farsça, Arapça eserler üzerinde önemli çalışmalar yaptı. Fuat Sezgin’in İslam bilim tarihi alanına yönelmesinin de ana sebebidir. Prof. Dr. Sezgin’in Almanya’daki çalışmaları ve kurduğu İslam Bilim Tarihi Müzesi İslam bilim tarihi yazımına yeni bir boyut kazandırdı. İslam bilim tarihi objelerinin, maddi kültür kalıntılarının replikalarını oluşturarak müzede sergilemesi bilim tarihinin geniş kitlelere ulaşmasında büyük rol oynadı. Öte yandan 2013 yılında Fuat Sezgin önderliğinde FSMVÜ’de Bilim Tarihi bölümü kurulması da İslam bilim tarihi araştırmalarında büyük bir ivme ortaya çıkardı.”

Bilim tarihi yazıcılığında geçmiş ve mevcut sistematiğe de değinen Prof. Dr. Kaçar, bugün toplumsal bir bilim tarihi yazıcılığının gerekliliğini vurgulayarak, “Bilimin toplumsal bir hadise olduğu gerçeğinden yola çıkarak, siyasi ve ekonomik gelişmelerin bilimin gelişimine etkilerinin de dahil edilmesi, geniş kitlelere ulaştırılması gerekmektedir. Bilim tarihi çalışmalarının geleceğin bilim insanlarının ufuklarını açacağına ve onlara ilham vereceğine inanıyorum.” dedi.

İslam bilim tarihinin metodolojik boyutları tartışıldı

Açılış töreninin ardından İÜ Rektörlük Binası’nda FSMVÜ Geleneksel Türk Sanatları Bölümü tarafından hazırlanan Bilimden Sanata Yansımalar 2 adlı karma sergi açıldı. Sergide Fuat Sezgin anısına hazırlanan hat, tezhip, minyatür, çini eserlerinden oluşan bir seçki yer aldı.

Sergi açılışı sonrası 16 paralel oturum şeklinde planlanan sempozyum başladı. Bu yıl “İslam Bilim Tarihine Metodolojik Yaklaşımlar” teması etrafında ulusal ve uluslararası alandan bilim insanlarını ağırlayan sempozyumda açılış töreni Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, oturumlar ise İstanbul Üniversitesi YouTube kanalından canlı yayınlandı. Sempozyumda; bilim tarihi, din, felsefe, toplum, ekonomi, siyaset ve dil arasındaki ilişkilerin kesişim noktasında yer alan İslam bilim tarihinin metodolojik boyutları tartışıldı. 41’i Türkiye’den 27’si ise Almanya, ABD, Belçika, Fransa, Hollanda, İran, İspanya, İsviçre, Mısır, Özbekistan, Suriye, Tunus ve Yunanistan’dan olmak üzere 68 bilim insanı bildiri sundu. Sunumların 51’i yüz yüze 17’si ise çevrimiçi ortamda gerçekleştirildi.

 

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.